GEZGiNLER kolu

4. Gezi: Büyükada
25 Mayıs 2002 cumartesi

ders BELGELiGi + Kapsama Alanı + Belgelik  Sergileri + Künye + kunduz  

 

ders Belgeliği Gezginler Kolu 4.gezisini 25 Mayıs 2002 Cumartesi günü gerçekleştirdi. Bir kısmımız Sirkeci’den vapura binip,Kadıköy’deki arkadaşlarımızla buluştuktan sonra Büyükada’ya doğru yola koyulduk. Gezimize 23 öğrenci katıldı. Vapurumuzun Burgaz Adası, Kınalıada ve Heybeliada’ya uğramasından sonra nihayet Büyükada’ya ulaşabilmiştik. İlk olarak iskelede toplanıp oranın tarihi ve mimarisi hakkında bilgi verdik. Bu anlatımın en renk verici kısmı ise;adada yıllardır yaşayan,bizden yaşça ve tecrübe olarak büyük bir insanın bize burası hakkında bilgi vermesiydi. Anlatımı bittikten sonra oradan ayrılıp saat kulesinin olduğu meydana doğru yürüdük. Meydanda toplanıp gezinin bundan sonraki kısmı için arkadaşlara bilgi verdik. İhtiyaçlarımızı karşıladıktan sonra yolumuza devam ettik. Adanın dik yokuşlarında ilerlerken etrafta sadece deniz manzaralı o güzelim evler ve faytonlar vardı. Yol boyunca karşımıza çıkan ağaçlar hakkında da bilgi verildi.(belgelik ağaçları çalışma grubunca) Çam kokulu ormanlık yoldan geçerek Rum Yetimhanesine ulaştık. Orayla ilgili bilgi verdikten sonra yine orman yolundan ilerlemeye devam ettik.

Bundan sonraki durağımız Aya Yorgi Kilisesiydi. Kiliseye çıkan tepenin yamacına geldiğimizde yokuşu çıkacak enerjimizi toplayabilmek için oradaki meydanda yarım saat yemek ve dinlenme molası verdik. Molamız bittikten sonra tepeyi tırmanmaya başladık. Bu arada,oranın,ziyaretçi akınına uğrayan ve geleneksel olarak yapılan dilek ağacına bez bağlamayı da unutmadık. Yakıcı sıcağın altında zor da olsa Aya Yorgi Kilisesi’ne ulaşmayı başardık. Kiliseye girdiğimizde, içimize huzur veren bir ayin yayınıyla karşılaştık. Orayla ilgili bilgi verildikten sonra da,rahiplere rica etmemiz üzerine Ayazmaya da girebildik. Buradan,şişelerimize “kutsal su” denilen Ayazma suyunu doldurduktan sonra dışarı çıkıp tepenin bize sağladığı ada manzarasından yararlanmaya çalıştık. Artık gezimiz bitmişti. Daha vapurdan inerken aldığımız dönüş saatlerini arkadaşlarımıza ilettikten sonra serbest zaman ortamı sağladık. İsteyen fotoğraf çekti, isteyen ağaçların altına uzanıp manzara seyretmeyi tercih etti. Ne kadar serbest ortan yaratmış olsak da, dönüş zamanı birbirimizden kopmadan, çoğunluk olarak vapura hep beraber bindik. Hemen hemen saat 17:00 gibi adadaki gezimiz sona erdi.
Tomris Demet Baloğlu (gezginler kolu çalışma grubu)