SELÜKE belgeliği

Muammer Baygeldi'den

ana sayfa

 

Ben de unutulmuş bir Selükeli olarak biraz kendi  ailemi tanıtarak başlayayım; Bize eskiden Yahya Hocalar derlermiş. Çocukları Cemal Akyıldırım (Cemal Efendi) ve Münire Hanım, Münire Hanımın kocası Delil Ağa bunların çocukları: Muzaffer Uzunyayla  Ticaret Odaları Genel Müdürü idi (Vefat etti)  Oğlu Erdem Ankara’ da, Delil Ağanın oğlu Osman Efendi (Şıkkıdı Hakkıların orada otururlardı) Eşi Naime hanım.Kızları Mukaddes  (Trabzon’da ),  Müşerref Almanya’da , Müzeyyen İstanbul’da. Buyük kızları Adalet Hanım vefat etti (Köy içindeki değirmenin sahibi, Cemal Efendilerin üstünde otururlardı) Oğulları Ercan (Depremde vefat etti) İhsan Yücel   İstanbul’da Sirkeci Gümrük Başmüdür Yardımcılığından emekli .Küçük kızları İfakat Hanım Erzincan’ da, kocası Cemil Tokyürek (Cemil Baba ,vefat etti), Turan–Nahide Öztopcu’larla ve   Felçli Cemile Hanım ve kardeşine komşu otururlardı. Oğulları Öztürk (Erzurum’dan maçtan dönerken trafik kazasında vefat etti.)  Öztürk’ ün kardeşi Özcan Tokyürek Ankara’ da Kız Kardeşleri Semra Başyazıcı İplikci Zarif Efendinin oğlu Rafet ile evli. Delil Ağanın En küçün kızı Nezaket Kocası Muzaffer Baygeldi (ikisi de vefat etti, Mehmet ve Mustafa  Yücel’ lerin  üstünde otururlardı) oğulları Muammer (ben ) Çanakkale Onsekiz Mart Üüniversitesi’ nde  Kızları  Müberra ve Hülya Rüveyda Ankara’ da

      Değirmenin önünde oturan Kaymakam gilin Kadriye Hanım ve kocası 25-30 yıl kadar önce vefat etti, kızları Nuran Hanım ve onun hostes olan kızları Hülya bilmem nerelerde Bunlar da Köyümüzün unutulan diğer şahsiyetleri.

      Madem Selüke ile ilgileniyorsunuz. Bunlar da  arşivinizde bulunsun. İsterseniz bunların çocukları hakkında da bilgi verebilirim. Eskilerden ve Selüke gecelerinden resimler gönderebilirim.

Çocukken değirmenin önünde taştan arabamla kumlarla oynarken Niğdeligilin Papaz İhsan! ın babası Lütfü Amca anlatıyordu ama isimler aklımda kalmadı. Belki hatırlayan çıkar ve düzeltir. Diyerek yazıyorum.
 
         Bir gün birinin  evinde otururken biri şaka yapmak istemiş ve gençlere demiş ki içerden gelen sesleri dinleyin şamata ve kahkahalar artınca  damda loğ' u (silindir taş) sağa sola hızla çekin. Gençler denileni yapar ve çekerler. Tersikler oynamaya ve gürültüler evi sarsarcasına gelince, deprem oluyor diye herkes kaçmaya çalışır. Soba devrilir. İnsanlar birbirini ezer. Şakayı hazırlayan işin tatsızlaştığını görüp arkadaşlarını uyarmaya çalışır kapıyı eliyle tutarak ve onlara bağırarak " loğ loğ ula loğ loğ" der. Bunun üzerine kaçanlar durarak, depremi unutup arkadaşlarının aklını kaçırdığını ve dilinin dolaştığını düşünerek her gelen kuvvetli bir tokat atar. Şaka da yapana pahalıya mal olur