H62
ART GALLERY
Erol Akyavaş
The
Paintings of Erol Akyavaş - Erol Akyavaş'ın Resimlerini Görebilmek
The Paintings of Erol Akyavaş
Everyone who sees the paintings by this artist is sure to agree that
they represent an extraordinary working pace, and above all creativity
and more creativity. Naturally, this situation should mislead no one.
If an artist sets out to achieve this, and makes it his way of life,
no one can have anything to say on this account. What matters is to
find correct approaches to Akyavaş's work. In my view there is one
point of particular significance where evaluating the life and work of
this artist, and his own approach and that of others to his art: to
keep the broad spectrum of world art in mind while evaluating the
forms he uses in a plastic dimension.
Although the paintings of Erol Akyavaş reveal certain attitudes which
heighten the attraction of their content, it is not possible to
resolve them merely by an iconographic method; that is, by explaining
the content in terms of allegory, stories and so on. This means that a
primarily morphological approach is essential. Attempting to explain
his paintings by means of philosophical hypotheses cannot lead to any
valid conclusion. In order to create a body language based on content,
there must first of all be an adequate language of form.
(If you do not possess an inherent terminology of form, no such
attempt should be made before the said structure has been constructed).
Therefore the most valid approach is to engage in a morphological
evaluation in the international and national context, according to the
time when the paintings were executed. Only by drawing upon the
morphological legacy of art history can meaningful conclusions be
reached. Indeed, this is the simple method which should be used for
all artists believed to have proved themselves. What is needed for
this method, or rather approach, is an adequate knowledge of art
history, a command of plastic/morphological terminology, and an eye
able to perceive the difference between looking and seeing.YAPI
231
Erol Akyavaş'ın Resimlerini Görebilmek
Özkan Eroğlu Sanat Eleştirmeni
Sanatçının
resimlerini gören herkes bu kanımı benimle paylaşacaktır: Müthiş
bir çalışma temposu, sürekli yaratım ve yine yaratım. Doğaldır
ki, bu durum, kimseyi yanıltmamalıdır da. Eğer bir sanatçı bünye,
böyle olmasını istemiş ve bunu yaşam biçimi haline de dönüştürmüşse,
buna kimsenin söyleyeceği bir şey olamaz. Önemli olan, Akyavaş'ın
ortaya koyduklarına doğru yaklaşımlarda bulunabilmektir. Sanatçının
yaşadığı, yaratılarını meydana getirdiği ve ölümünden
sonraki zamanlarda, kendisi ve başkalarının, sanatına gösterdiği
yaklaşımlarda, kanımca önemli bir nokta vardır ki, asıl onu
atlamamak gerekir: Dünya sanatı gibi, geniş bir yelpazeyi göz önünde
tutarak, kullanılan biçimleri plastik boyutta değerlendirmek en doğru
olanıdır.
Erol Akyavaş'ın resimleri, içeriğe dönük albeniyi artıran bazı
tavırlar ortaya koymasına rağmen, içeriğin belli alegorilere, öykülere
vb. bağlanarak, kısaca ikonografik bir yöntemle çözümlemeyeceğini
gündeme getirdi (Demek ki, birinci dereceden biçimsel bir yaklaşım
şarttır). Resmi bir beden olarak görüp, felsefi tezlerle, söz
konusu yapıtları okumaya çalışmak da sonuçsuz bir çabadır. Ayrıca
içeriğe bağlı bir beden dili meydana getirebilmek için, iyi bir
biçim diline de sahip olmanız gerekecektir (Sözü edilen biçim yönündeki
terminoloji, eğer bünyenizde yoksa bu işe asla söz konusu bünyeyi
oluşturmadan girişmemek doğru bir davranış olur). Fakat Akyavaş
resimlerinin yapıldığı tarihlere göre, uluslararası ve ulus
kapsamında biçimsel bir değerlendirmeye götürülmesi en doğrusudur.
Ancak sanat tarihindeki biçimsel birikim potansiyelleri kullanılarak
konu aydınlığa kavuşturulabilir. Zaten kendini kanıtladığını
düşünen her sanatçımız için de, basitten bu yöntem uygulanmalıdır.
Bu yöntem bile demekten kendimi geri çekerim ki, bu yaklaşım için
gerekenler, sanatın tarihinden edinilmiş iyi bir düzey, gerçekten
plastik/biçim sözlüğüne egemen olmak ve bakmakla görmek arasındaki
farkı çabucak ortaya koyabilecek gözün varlığıdır. YAPI
DERGİSİ 231