H .   A v n i   Ö z t o p ç u
individual exhibition  -  kişisel sergiler
1 - 20  Agustos - August 2 0 1 6
Mine Sanat Galerisi Yalıkavak-Palmarina Bodrum TURKEY


ana sayfa   +   home

Alan Denemeleri ve Tekler - Area Experiments and Individuals

 

 




 
Mine Sanat Galerisi, "ÇAĞDAŞ 1985" sayı:28

 

Area Experiments and Individuals
Pınar Sumer Biber

When we look at the process of Avni Oztopcu’s paintings, we can see how same attitude progresses over its cumulative segments and from time to time how they withdraw the previous experiments to experimental areas once again.

Even their names are different; we can see the individuals which have transformed on their own with the names “Tek Dg” and “Tek Bt” (1995). Before the Individuals, there were paintings of him which belong to the year 1985 and those were the preliminary works for the paintings in this exhibition. While these works looking for peace zones, they also strongly desire to reach the unique person and also touching their domain through the literal and absolute figures.

After the “Phases” exhibition, “Shelters and Individuals” was the last exhibition that Oztopcu has opened in 2014. In both of these exhibitions, the artist enables us to see the whole integrity of the fictional conversions consisted during his stages and the problematique which has been discussed for 30 years. We will meet with some of these new experiments in the exhibition of “Area Experiments and Individuals”.

In these experiments, we can see that the movement improves with the emphasis of the light and dark tones and with all the states of colours in the infinity of darkness. We face with the relations supporting balance which are continuously in a struggle, while the gravity is building up. We will see both contradiction and emphasis in the same environment.

We can see the attitude related to the contradiction of darkness and colour in Oztopcu’s report in 1986. “…In my paintings the figures which express an artificial appearance are lapsed in to colours and geometric or free shapes, sometimes give the feeling of a rough ornament and these are all in an infinite looking location, that can’t be determined by anything. This location is the space where the stars are travelling, and it is outside of our usual experiments. So it seems like an imaginary place for us.” (1)

In the report of 1989, for the period in which the colour contradiction empowered: “…geometric ornaments replaced with free shapes in the later times of 1986. And in the beginning of 1987, these free shapes adopt their role with their active sides in this combination. They are no longer in a dark place where the stars are travelling, but they are still located in an imaginary atmosphere. New ornaments undertake the enthusiasm in the painting while carrying three elements of the colour with their vibrant side” (2)

In both states of the contradiction, a strong desire exists for using the movement in edges. This brings up the linear structure. “Being in search of clarity, integrity and accuracy with the expansion of contradiction through the edges, made me approach to a linear structure. And also form occupation has cultivated the linear structure as well.

My method of seeing the form, transformed in to the duty of certainty. This doesn’t mean form needs to be certain all by itself, this just means each form has a strong tendency to manifest itself.

I hardly worked in order to make the elements seem with clarity and accuracy. Emphasis is over the boundaries of the object and linear approach separates the objects from each other. My target is comprehending the objects as permanent and tangible realities. Each form has been compelled in order to seem in the most typical way for themselves. Single (found by oneself) ornaments are improved in case of meaningful contradictions.

In my paintings while each part is tightly bounded to the whole, at the same time tries to be independent. This is not randomness; singles are subjected to the whole, but never give up existing on their own. This forces the audience to see additively, which is an occupation for combination of the independent parts.

…Certainty in my paintings remains in the visibility of forms. When it is watched entirely, there is an uncertainty in the meaning. In this case, this is not the complication of a puzzle; on the contrary it is just an occupation in order to conserve an uncertain part eternally. The duty of the uncertainty is dedicated to the meaning of the combination.

In the combination of all, the meaning is not related with anything. The certainty in the forms obtained with the expansion of contradiction. Forms can be in absolute intellectuality or can exist in nature devoid of holism and the elements isolated from nature are in the way of intellectual intangible existence. Both of these states can connect with each other intellectually." (2)

The certainty – uncertainty stages still continue in the paintings of H. Avni Oztopcu. This is the state of the individual or individuals and their feeling areas. While individuals remain on their own, at the same time it can be seen that they try to make a distant collaboration with the other individuals. They also aim touching a unique person further and it is perceivable that there is a desire for a journey to reach universal time through its own area. (3)

1 - Oztopcu, H.Avni: Light-Space-Object, Istanbul 1986, Mimar Sinan University Social Sciences Institute, Art Painting Department Masters Report.
2 - Oztopcu, H.Avni: Fictional Space, Istanbul 1989, Mimar Sinan University Social Sciences Institute, Art Painting Department Proficiency in Art report.
3 - Sumer Biber, Pinar: 2015-2016 H. Avni Öztopçu interview notes at the studio.

 

 

Alan Denemeleri ve Tekler
Pınar Sumer Biber

Avni Öztopçu’nun resimlerindeki sürece baktığımızda aynı tavrın çoğalan katmanları üzerinden ilerlediğini ve zaman zaman önceki denemelerini yeniden deneme alanlarına çektiğini görüyoruz.

Farklı isimlerde olsa da kendi içinde değişimlerini geçirmiş Tek’leri kendi adlarıyla “Tek Dğ” ve “Tek Bt” da (1995) görebiliriz. Tek’lerin öncesi 1985 yılının merkezli resimleridir, bu sergideki resimlerin hazırlayıcılarıdır. Bu çalışmalar yalın ve mutlak biçim üzerinden huzur alanları ararken; yalnızlığa, biricik insana, insanın kendi alanına dokunma isteği güçlüdür.

Avni Öztopçu’nun “Dönemler” sergisi sonrasında “Tek’ler ve Korunaklar” 2014 yılında açtığı son sergiydi. İki sergide de sanatçı, otuz yıl içinde ele aldığı problematiği, kendi dönemleri içinde oluşan kurgusal değişimleri, bütün içinde görmemize olanak veren bir mekanda bir araya getirmişti. "Alan Denemeleri ve Tek'ler" sergisinde yeni denemelerin bir bölümüyle karşılaşacağız.

Bu denemelerde; karanlık alanın sınırsızlığında, açık-koyu vurgusu ile diğer tarafta ise rengin tüm halleriyle devinimi arttırdığını görürüz. Yer çekiminin güçlendiği, sürekli tetikte olma çabasıyla, dengede kalmayı destekleyen ilişkiler karşısındayız. İki karşıtlık ve vurgu sıralamasını aynı mekan alanında göreceğiz.

Karanlık ve rengin değer karşıtlığıyla ilgili tavrını Avni Öztopçu'nun 1986'daki raporunda rastlarız. "...Resimlerimde yapma bir görünüşle ifade eden renklere bürünen geometrik veya karşıtı serbest şekillere bu renkler bazen kaba bir süs görünüşü verirler ve hiç bir şeyin tayin etmediği, sınırsız görünen bir mekan içindedirler. Bu mekan, içinde yıldızların hareket ettiği uzaydır ve her zamanki deneylerimizin o kadar dışında bulunurlar ki, bize hayali birer mekan gibi görünürler" (1) Renk karşıtlığının güçlendirildiği dönemi için 1989 tarihli raporunda: "...geometrik süsler yerini 1986 sonlarında serbest şekillere bırakır. Bu serbest şekiller, kurulan bileşimde birçok aktiflik yanıyla rolünü 1987 nin başında benimser. Bunlar artık, yıldızların hareket ettiği karanlık bir mekanda değildirler; fakat yine birer hayali mekan içerisindedirler. Yeni süsler kıpırtılı yanlarıyla rengin üç öğesini de yanında taşıyarak resimdeki heyecanı üstlenmişlerdir."  (2)

Karşıtlığın iki halinde de devinimin uçlarda kullanılma isteği yüksektir. Bu çizgisel yapıyı beslemiştir. "...Karşıtlığın uç noktalara açılımı ile açıklık, kesinlik, sağlamlık aramam beni çizgisel bir yapıya yaklaştırmıştır. Biçim uğraşısı çizgisel yapıyı beslemiştir.

Biçimi görme yöntemim belirliliğin görevine girmiştir. Bu, mutlaka her biçimin başlı başına belli olması gerektiği demek değildir; sadece her biçimde kendini belirtmek için güçlü bir eğilim vardır. Elemanları tam bir açıklık ve kesinlikle görülebilir hale getirme uğraşısına girişilmiştir. Vurgu, nesnenin sınırları üzerindedir. Çizgisel görüş, nesneleri birbirinden ayırır. Amaç, tek tek nesneleri kalımlı, elle tutulur gerçeklikler olarak kavramaktır. Her biçim, kendisi için en tipik olan yolda görünmeye zorlanmıştır. Tek (kendi başına olan) motifler anlamlı karşıtlıklar halinde geliştirilmiştir.

Resimlerimde her parça tüme sıkı sıkıya bağlı olmakla birlikte, daima bir çeşit bağımsızlığa sahip olmaya çalışırlar. Bu, başıboşluk değildir; tekler tüme tabi olmuştur, ama kendi başına var olmaktan çıkmamıştır. Bu, izleyiciyi ekleye ekleye görmeye, bir parçadan ötekine geçe geçe bakmaya zorlar; bağımsız kısımların bileşimiyle birlik uğraşısıdır.

... Resimlerimde belirlilik, biçimlerin görünürlüğünde kalmıştır. Tüm olarak izlendiğinde anlamda bir belirsizlik vardır. Burada söz konusu olan, sadece eninde sonunda gene de çözümlenebilecek bir bilmecenin daha da zorlaştırılması değildir; tersine burada daima belirsiz bir tarafın kalması uğraşısıdır. Bu belirsizlik görevi tek tek biçimlerin görünürlüğüne değil, bileşimin tümdeki anlamına verilmiştir.

Bileşimin tümünde anlamın bağlantı kurduğu şey yoktur, var olması da gerekmez. Biçimlerdeki bellilik, karşıtlığın açılımıyla elde edilir. Biçimler salt düşünsellikte olabildiği gibi bütünsellikten yoksun doğa da bölük pörçük girer. Doğadan soyutlanmış elemanlar artık düşünsel soyut varlık olma yolundadır. Her iki halin de bir arada bulunabildiği bileşimlerin tümde bağlantı kurduğu şey düşüncededir." (2)

H. Avni Öztopçu'nun resimlerindeki belirlilik - belirsizlik halinin dereceleri değişmiş olsa da  devam eder. TEK'in ya da TEK'lerin hali, halleridir; his alanıdır; ve Tek’ler tek olarak kalırken aynı zamanda diğer teklerle mesafeli birlik olma çabası vardır. Biricik insana daha fazla dokunabilme ve bulunulan alan üzerinden geniş zamana ulaşma isteği hissedilebilir. (3)

1 - Öztopçu, H.Avni: Işık-Mekân-Obje, İstanbul 1986, Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Anasanat Dalı Yüksek Lisans Çalışma Raporu.
2 - Öztopçu, H.Avni: Kurgusal Mekan, İstanbul 1989, Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Çalışma Raporu.
3 -  Sumer Biber, Pınar: 2015-2016 H. Avni Öztopçu atolye konuşmalarından notlar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


February 7, 2014 Çiftehavuzlar _ İstanbul, H. Avni in his studio

 


July 5, 2015 - July, Çiftehavuzlar - İstanbul; H. Avni in his studioly