"Biz şeylerin,kendilerini
değiştirmeksizin yahut karşımızda olmaksızın da düşüncemizde
değiştirebiliriz." İdrak dünyasının üstünde bir düşünce
dünyası kurabiliriz...
Sanat dünyası, bir düşünce dünyasıdır; böyle
bir dünyaya 'kuruntular dünyasıdır' diyebilir miyiz?
Galiba bizler düşünceye dalmayı unuttuk. Ya da yeryüzü
zevkleriyle kendimizi şeylerde kaybederek oyalanma yoluna
giriyoruz. Düşüncelere dalmadan, kendimizden kaçarak kendimizi
ve dilimizi kaybettiğimiz doğru mudur?
"İnsan artık susarak yahut kendi kendisiyle konuşarak,
kendi kendisiyle olamıyor; kendi hareketlerini kontrol edemiyor.
Dil berraklığını kaybetmiştir.Robot ve elektronik beyinde
kullanılabilsin diye, dil kalıplaştırılıyor.Dil yapma bir
dile, insanın aklı da hesabeden, hesaba vuran bir anlayış
kabiliyetine dönüşmüştür."
Teklerin, tek tek vurulduğu ya da vurdurulduğu
merkezlerde kişiliği arıyoruz.Kişiliksizliğin içinde kişilik
nasıl aranır?
Kendi gerçekliğinin sınırlarını zorlayabilen
insanın bugünkü yeri, durumu nedir?
1. Arnold Gehlen 2. Walter
Heistemann