Çeşitli uygarlıklardan çağlar boyunca günümüze kalan eserlere
baktığımızda farklı yaklaşım tarzlarıyla karşılaşırız. Sanat
eserleri bazen bize kapalı kalan bir anlam boyutu taşırlar. Bu
noktada, “Gördüğümüz gördüğümüz müdür?” sorusunu
sorduğumuzda sorunun cevabını bulmakta güçlük çekeriz. Bugünün
mantığıyla bu soruyu cevaplandırmaya çalışırsak gördüğümüz
yanlış yorumlara yol açabilir. Bu noktada eseri
yorumlayabilmek için, ait olduğu sürece ait tüm verilerin
doğru bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Bu yapıldığı
takdirde, gördüğümüz gördüğümüzdür diyebiliriz.
Sanat tarihi alanındaki bilim
adamları da farklı alanlarda sanat eserlerinin gerektiği gibi
değerlendirilmesi konusunda en geçerli metotları bulmaya
çalışmışlardır. Diğer bilim dallarında da en sağlıklı
yöntemleri kullanarak, görünenden yola çıkarak görünmeyene
olguları da değerlendirme arzusu yatmaktadır. Geçerli olan tek
bir gerçeğe ulaşılması son derece güçtür.
Çağlar boyunca gerçekler aranmış ve aranmaya devam etmektedir.
İnsanlığın ve uygarlığın değişim ve gelişim çizgisi de bu
çabalara bağlı olarak şekillenmektedir. Gelecekte insanlığın
ve uygarlığın olumlu yönde ilerleyebilmesi için,
“Gördüğümüz gördüğümüz müdür?” sorusunun tüm alanlara
yönelik olarak en geçerli şekilde cevaplandırılması şarttır.
Tarihi:
23 Mayıs 2005
ders BELGELİĞİ katılımcıları: Aysun Kısaoğulları,
Burcu Pehlivan, Nurhayat Akın.