erken UYARI

 

Ana Sayfa + Kapsama Alanı + Künye  

 
Dünya Çevre Günü ve 'Kıyamet Günü'...


İlhan SELÇUK
 
Cumhuriyet, 6 Haziran 2000
 

 

Almanya'nın başkenti Berlin'de on dört ülkenin hükümet ve devlet başkanlarının katıldığı ilginç bir toplantı yapıldı.
Ve ''Küreselleşme'' sorgulandı.
Cumhuriyet adına ''Berlin Konferansı'' nı izleyen Aydın Engin , toplantıya katılan Bill Clinton 'ın bir sözünü aktarıyor; ABD Cumhurbaşkanı demiş ki:
''- Kendi adıma ben bu konferansta çok şey öğrendim; keşke göreve başladığım günlerde bu bilgileri edinmiş olsaydım.''
'Öğrenmek'' edimi herkese gerektir; 21'inci yüzyılda eğitim ömür boyu sürecek; insan doğumundan ölümüne dek hem öğrenci hem öğretmen olacak; iletişim devrimiyle öğretim olanakları sınırsızlaşıyor.

**

Kimi zaman insanlığın bilinci körleşiyor, susuz kuyuya sarkıtılan ipsiz kova gibi dibe vuruyor; yoksa yeryüzünü paylaşım hırsında Hitler 'in çılgınlığını körükleyen ''uygar dünya'' 20'nci yüzyılda gezegenimizi baştan sona kana bular mıydı?..
Amerika'nın ''Küreselleşme'' süreciyle gezegenimizi avucunun içine sığdırmak tasarımı da insanlığın körleşmesine yol açan bir oldubitti mi?..
Afrika'nın tarihinde, bugünkü boyutlarda açlık yaşandı mı?..
Eskiden krallar, sultanlar, padişahlar ''zevk, ihtişam, debdebe, israf, çılgınlık'' içinde yaşarlarken halklar yoksulluk içinde kıvranırlardı.
Tarihe bu açıdan ''ibret'' ve ''dehşet'' le bakıyoruz.
Ya günümüzde olan biten ne?..
Batı'nın doruğundaki üç büyük kapitalistin serveti, 47 yoksul ülkenin toplam gelirlerine eşitse bunun bir anlamı olmalı!..
Nasıl bir insanlık düzeni bu?..

'Hakça düzen'' kurmak için ''Komünist Enternasyonal'' i oluşturan girişim, Sovyetler'in yıkılmasıyla noktalandıktan sonra, dünya köpeksiz köyde değneksiz dolaşanlara mı kaldı?..
''Tarihin sonu'' bu mu?..

**

''Dünya Çevre Günü'' idi dün...
Ağız birliğiyle diyorlar ki:
Doğa kirleniyor, kaynakların dibine darı ekiliyor, gezegenimizde yaşam olanakları kurutuluyor, soluduğumuz hava, içtiğimiz su zehirleniyor, uzayda kara delikler açılıyor, sera etkisi yoğunlaşıyor, gelecek kuşaklara yaşanabilecek bir dünya kalmıyor...
İnsan çıldırdı mı?..
Körleştik mi?..
Kutsal Kitap 'ta yazılı ''Kıyamet Günü'' nü neden ellerimizle hazırlıyoruz?..
S
erbest piyasayla ve tüketim ekonomisiyle nereye koşuyor insanlık?..
Tüketim.. tüketim.. tüketim...

Haçlı Seferleri'nde durmadan istavroz çıkaran insan kitleleri dalga dalga ölümüne Doğu'ya koşuyorlardı; yüzlerce yıl süren bu çılgınlıkla, tüketim putunun önünde secdeye varıp kafayı yiyenlerin arasındaki fark ne?.. ''Kıyamet Günü'' ne doğru gemi azıya almış bir insanlık toplumunun ''uygar'' olduğunu söylemek olanağı var mı?..

**

''Dünya Çevre Günü'' tüketimde 364 gün çılgınlaşan insanın dişinin kovuğunu doldurmaz; içinde yaşadığımız ''sistem'' in yargılanması gerek...
Binmişiz bir alamete...
Gidiyoruz kıyamete.