Enver Paşa’nın
Sarıkamış Harekatını tarih kitapları bir trajedi olarak
nitelendirir. Gerçekten de doksan bin insanımızın boşu boşuna ölüp
gittiği bu harekat bir trajedidir. Allahüekber dağlarında donarak
ölen askerlerimizin iskeletlerinin uzaktan çalı çırpı gibi
göründüğünü o dönemde yaşamış olan insanlarda tanık olmuşlardır. Bu
görüntüyü rahmetli Orgeneral Refik TULGA 1963’te 3 ncü Ordu Komutanı
iken değiştirmiş toplattığı kemikleri toplu bir mezara gömdürerek
oraya bir anıt diktirmiştir.
Sarıkamış kuşatma manevrası,3 ncü
Ordu’nun bu manevradan önceki bir bucuk aylık süre içerisinde
Rusları torağımızdan söküp atamaması yüzünden çıktı. İlk fikri
İstanbul verdi. 3 ncü Ordu komutanlığı üstü kapalı bir emir
sayılabilecek bu fikri kabul etti ve yerine getirilmesi konusundaki
görüşlerini Başkomutan vekaletine arz etti.
Bundan dolayı,kuşatma manevrası
kararına 3 ncü Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa Hazretleri’nin tümüyle
karşı çıktığı ve o nedenle görevini bırakmaya zorlandığı hakkındaki
kanı yanlış olsa gerekir.
Bu kuşatma manevrası Köprüköy
Savaşı’nın yapılması için 3 ncü Ordu Komutanlığı’nın elindeki
kuvvetleri tümüyle kullanmadığından kaynaklanan hatanın zorunlu bir
sonucuydu.
“Buradan o dağlara
baktığımızda,üzerine kar düşmüş çalılıklar görürdük. O çalılıkların
kurda kuşa yem olmuş askerlerimizin kemikleri olduğunu oraya gidince
anladık. “ Vaktiyle Sarıkamışlı bir ihtiyarın söylediği bu
sözler,tarihimizde Sarıkamış Harekatı olarak bilinen facianın
boyutlarını özlü bir biçimde yansıtıyor.
Tam doksan bin insanımızın ölümüyle
sonuçlanan I nci dünya Savaşı’nda yaşanmış Sarıkamış olayını Falih
Rıfkı’nın şu sözleri çok iyi özetliyor ;
“.... Bugün,o hataların yıktığı
memleketin harap ve türab enkazı üstünde,bize biraz hürriyet
kazandırmak ve yalnız Anadolu ile İstanbul’u ve Edirne’yi kurtarmak
için çarpışan Mustafa Kemal Paşa,Doğu Anadolu harap olmamış olsaydı
ve eğer yalnız kumandan hatası yüzünden ölüp giden Türkler sağ
olsaydılar bugün Yunanlıları denize dökmüş olacaktı. Şimdi Mustafa
Kemal Paşa,Hafız Hakkı’nın muhterem mezarı ile arkadaşı Enver
Paşa’nın ara sıra Doğu Anadolu harabeleri arkasından beliren
hayaletine karşı yumruklarımı sıkıp sorsa ve dese ki:” Dostlar siz
ne yaptınız? Türklerin yaşamak ve ölmek için vatana lazım oldukları
gün bugündü Doğu Anadolu’yu aradık taradık,o enkaz arasında bir
insan ve bir iskelet çıkıyor. Bu kemik olan kahramanlar,bugün
hürriyet ve namus için dövüşeceklerdi. Şu hürriyet ve namus
mücadelesinde birisinin bile ölmesine güç razı olduğumuz o Ordularca
Türk’e nasıl kıydınız?
Kitap özeti