ana sayfa
kitaplari
makaleleri
bildiriler
dersler
ilgi alanlari
iletisim

 

 


KENT  DIŞINA  YADA, DOĞA İÇİNE  YOLUNUZ DÜŞTÜĞÜNDE...

Yolunuz  Doğu Karadeniz’e  düşerse, mutlaka   herhangi bir yaylaya doğru yola çıkın. Böyle bir öneriyi ve her yerde rastlayabilirsiniz. Yaylalarda bir dostunuz mu var , yoksa   sadece merakınız mı sizi oralara yönelten bilinmez ama  bir kez de   hiçbir işiniz olmadan  belki de avare olarak oraları  dolaşmaya zaman ayırın.

Doğu Karadeniz’in  yaylalarının hepsini görmek diye bir fikriniz nasıl olsa  olamaz Bu yüzden hangi yaylalara  doğru dümen kıracağınızı  bilmeniz gerekiyor.  Doğrusu, ayıracağınız zaman, keşfetme arzunuz  ve lojistik destekleriniz ve yanınızdaki  kişi veya kişilerin durumu   size  yaklaşık olarak gidilecek yayla veya yöre  konusunda ilk belirleyicileriniz olacaktır.. 

İşte Verçenik  yayları ve gölleri  sizin yapacağınız  bir çok seçimden biri olmaya aday olacak özellikleri  içinde barındırmaktadır. Nasıl mı? Bu yazıyı okumaya karar vermeniz bile  tek başına seçimdir. Kaldı ki Doğu karadeniz yaylaları gerek bitki örtüsü gerekse iklim bakımından birbirine  oldukça benzer yapıdadır. O zaman  ayırıcı olan nedir diyebilirsiniz. Sevgili okuyucu, hangi yöreye hangi doğal ortama girerseniz girin, algılayan, degerlendiren ve sonuca varan  sizin kişiye özgü kanaatlerinizdir. Aynı yöreyi hem çok muhteşem ve görülmesini önerenler bulunabileceği gibi  hem de “ne var burada “ diyenler olacaktır. Bu yazının da amacı  sizin için  farklı olabilecekler için  belirli bir fikir oluşturmaktır. Bundan sonrası size kaldığı kesin.

İşte  Verçenik dağı ve etrafındaki yayla ve göllerini diğerlerinden ayıran en temel nitelik bence     yerleşim yerlerine olan uzaklığı nedeni ile oldukça ıssız  kalmasıdır. 

Kent hayatının karmaşasından çıkıp sadece sevdiklerinizle veya kendinizle  başbaşa kalmayı  düşünüyorsanız buralarda ki dinginliğe  çok az yerde rastlarsınız.

Şoför Ahmetin 18 kişilik ford minübüsü  oflaya terleye,  arada su kaynatarak  Verçenik yaylarına doğru  çıkarken  artık ormanların seyreldiği, ve yaylalarda  hayvanlar için ot biçenler dışında kimselere  rastlanmaz olur. Arasıra  Ahmet’in camı açılır,Pazar’dan gelen mektup, Karpuz yada küçük bir paket  alıcına ulaştırılmak üzere  bir çocuğa teslim edilir.

Verçenik dik yüzünü en yakından gösterdiği zaman en son yaylaya  ulaşılmıştır.Ahmet’in  yönetiminde yayladakiler   Mıhlama ve ayranları hazırlanmıştır.Son hazırlıktan sonra  yaklaşık iki saat süren  bir yürüyüşle  3700 metrelik  Verçenik dağının   birbirleri ile  bağlantı  iki gölüne  ulaşırsınız. Manzara  sizi o kadar etkiler ki  hava yaz  ve sıcaksa  üzerinizdekileri hızla sıyırıp  suya girmek arzusu  duyarsınız. Akşamüzeri  batmakta olan günesin  aksi sularda  hafif hafif kıpırdarken , bir yandan sessizliği diğer yandan ilk çıkan Venüs ‘ü   izlemeye koyulursunuz. Zaman akıp gider, altınızda serin otlar üstünüzde binlerce yıldızın oluşturduğu   Samanyolu olduğu halde  bir garip sarhoşluk içine girersiniz. Bu anların etkisi uzun zaman üstünüzde kalacaktır.Gece çadırınızın yada uyku tulumunuzun  üstüne düştüğü zaman  günün yorgunluğu ile gözleriniz kente  göre çok erken bir saatte  kapanmaya başlayacaktır. Mum ışığının yada kafa lambasının solgun ışığı altında   ancak   bir süre çadır arkadaşınızla  sohbet eder, ona iyi uykular dileyip uyku tulumunuzun  içine doğru kıvrılırsınız.

Sabah daglarda gün erken ışır, artık oralarda gün size aittir, sevgilinize ilk gösterdiğiniz   bir armağan gibi heyecanla  yüzüne bakarsınız. Acaba beğenecek mi  telaşı ile  her tarafa   ince ince   bakılır, akşam ki görüntülerle   sabahın ilk çığları  altındaki  manzara  karşılaştırılır.  Verçenik   gölleri dağın bir yamacından aşağılara doğru  süzülüp kaymış gibi önünüzde duruyordur.

  Artık etrafı keşfetme zamanıdır. Yollar, patikalar, dağın ihtişamı  ve göllere  sabah ışığının vuran aksi  derin bir sessizlik içinde önünüzdedir.Suyunu  kaynatıp kullandığınız, dişinizi fırçaladığınız   berrak göl suyu etrafını saran  otlar  ve  yaylaya çıkan  ilk koyun sürüsü ile birlikte  tam bir  dekor oluşturmuştur. Çöplerinizi  ve  fazla yiyeceklerinizi geceden kaldırmadıysanız  artık geç kalmış sayılırsınız. Hayvanların boyunlarındaki  çan seslerine   melemeler karışır, hala uyanmadıysanız bu telaşlı hava  bir süre sonra   sizi sarsarak  uyandıracaktır.

Yazın Güneş ışınları  kampın üstüne oldukça erken gelir. Kahvaltı otlar üzerine yayılan mat üzerinde  yapılır, ve  başka bir göle doğru yola çıkılır. Bölge gerek göllerin oluşumuna gerekse yeni göllerin  ortaya çıkmasına o kadar  uygundur ki  bazı büyük göllerin dışında  kalanların  çok kolay oluştuklarına  aynı hızla da kaybolduklarına   tanık olmak mümkündür. Eski bir gölün izlerinden orada bir süre önce  çok yeşil  çok mavi  bir alan olduğunu anlayabilirsiniz.  Göllerin  derinliklerine göre  kurumaları ve yer değiştirmeleri de  farklılaşabilmektedir. Buz , kar ve suyun oldukça değişken  ve hayli telaşlı  yolculuğu  derin bir gölün oldukça sakin geniş havzasında  huzur bulur. Artık Verçenik  göllerinin bir parçasıdır. Belki hayli zaman sonra gölün bir akarından gene çırpıntılı bir biçimde  bir aşağı göle dogru  kısa bir dere yolculuğu yapan  sular yerleşikliğe isyan eder gibi her zaman hareketli ve oynak  oldukları için göller arasındaki gizil bağlantıların da    tek sorumlusu gibi  gururla yükseklerden geldiğini   kendini seyredenlere anlatır.  Her kayanın üzerinde hışımla atlayan , kızgınlığını ve kırgınlığını Verçenik dağının   parçalarından  alırmışcasına üzerinden köpürerek geçen  sular sakinliğini gene  bir başka gölde bulacaktır.  İşte Tatos gölü ve üzerindeki küçük yarımada  bu yörenin en az gelinen yöresidir.   Söyleyenin yalancısıyım ;  şayet çoğu zaman olduğu gibi sisli bir havada aşagıdan yola çıkarsanız, Tatosu bulmanız hemen hemen olanaksızdır.  Bu kadar güzel bir şekilde dağın koynuna yerleşmiş  gölü ancak yöreye aşık  olan ve orada huzur bulan Savaş bulabilirdi. Dostları onun trajik  ölümünü  takiben yarımadanın  küçük bir kenarına  yalancıktan mezar taşı dikivermişler,ve oradan aldığı huzuru  sanki sonsuza kadar  saklamak  istemişler. İnanırsınız yada inanmazsınız sonuçta yaz ve kış her mevsim orada  birisi bu güzellikleri sizin adınıza  beklemektedir.

Tatos da  Doğanın bütün sessizliğini bozanın gene doğanın kendisi olduğunu anlayıp, yuvarlanan kayaların çıkardıkları gürültüyü  uzaktan izlemeye çalışırsınız.

Sonuç olarak bu kadar ıssız bir doğa köşesinde  sadece kendinizle yada sevdiklerinizle   başbaşa kalmak  tercihiniz olmayabilir. O zaman dere boyu aşağılara doğru   kendinizi bırakırsınız, yaklaşık  iki saat  sonra  uygar dünyanın (!)  nimetlerinden yararlanır ve  bir ulaşım aracı ile   Çamlıhemşin’e doğru  yola  çıkarsınız. Artık yeşile yaptığınız yolculuk,  anılarınız arasına kalıp  Verçenik ve Gölleri albümleriniz arasında   birkaç anı fotoğrafı olarak yerlerini alacaktır.

(*) Verçenik   dağı   Doğu Karadeniz de  Kaçkar dağ silsilesi içinde   ikinci büyük zirvedir.3711 mt.

Kuvvet Lordoğlu 
Marmara Üniversitesi