YALNIZ MARC BATARD
-Marc Batard’ın 1988 Eylül Everest Çıkışından Önce Yapılan Röportajı-*
Marc Batard ile alpin tarzdaki çıkışlarının öncesinde tanıştım. O benim, Louis AuDoubert’in yakını olduğumu biliyordu. Marc bu nedenle hiç çekinmeden bana yardım etti.
Fizik olarak, kısa boylu, asabi görünüşlü, 54 kilo, 36 yaşında ve 1.67 boyunda üç çocuk babası bir kişi olarak dikkatimi çekti.
“Oldukça sportif bir anne babanın çocuğuydum. Dört kardeşim ve annemle birlikte yaşıyordum. Annem Fransa engelsiz yüksek atlama şampiyonu idi. Ancak savaşta bir Alman kamyonu iki bacağını ezdi. Babam Afrika’da bir ormancının oğlu idi daha sonra kasaplık yaptı.
- “Sportif hayatınla okul hayatını nasıl bir araya getirdin?”
Marc Batard./ “Koşmaktan çok hoşlanıyordum.14 yaşında 1100 metreyi 55 dakikada çıktım. Hafta sonları 50 veya 80 km. koştuğum olurdu. Bunlar benim okulu bitirmemi engellemedi.”
- “Sorunlu bir çocuk muydun?”
M.B./ “Toplumla daima sorunlarım vardı, gruplarla ilişki kurmayı çok sevmiyordum. Askerlik yaparken beş hafta firar ettim. Nanga Parbat’da gruptan kaçtım. Çünkü büyük gruplara tahammül edemiyordum.”
- “Bu arada dağları nasıl keşfettin?”
M.B./ “Önce Pireneler’de bulundum daha sonra Voiron da bir dostluk ve doğa kampında bulundum. Önce tırmanış testini başardım. Bu benim bu işe kesintisiz devamımı sağladı. 18-20 yaşlarımdaydım ve şunu ilave edeyim ki önemli riskleri göze aldım. Özellikle solo tırmanışlar yapmayı seviyorum. Şöyle söyleyebilirim, bu yolla kendi öz güvenliğimi yavaş yavaş olgulaşıyordu. Annecy’de** oturuyordum ve o dönem için önemli olabilecek üç tırmanışı; Desmaison’daki Turpin zirvesi, Charaban’daki Perthuis ve Averses’deki Parmelan zirveleri başardım. Yalnız tırmanmayı seviyorum. Bazen sadece zevk olsun diye bir arkadaşı da beraber götürüyordum. Bu noktada beni psikolojik olarak rahatlatan bir unsur bulmaktayım. Bu benim yapımın bir parçası. Örneğin Katmandu’da Şerpam olmadığı için Makolu’ya gitmedim. Everest macerasını yazdığım kitabımı da Şerpa dostlarıma ithaf ettim. Çünkü onlarsız bu asla mümkün değildi.”
- “İlk tırmanış yılların nasıl geçti?”
M.B./ “Yirmi yaşında idim. Bu yıllarda gerçekten güvenlik kavramı ile tanıştım. Şunu söyleyebilirim ki bu dönemden sonra daha ihtiyatlı davrandım. Aynı zamanda rehberlik yaparak yaşamımı devam ettirdim. Ancak bunlar yaşamak için yeterli değildi. Megeve’de kendi kendime bir dağ evi yaptım ve tırmanışa gitmediğim zaman orada yaşadım.
- “Faaliyetlere katılma zevkin nasıl gelişti?”
M.B./ “Macon’da bir dağcılık kulübünden Huascaron’a*** normal bir çıkış için teklif; almıştım. O dönemde gençleri bu tür faaliyetlere almıyorlardı. Bu faaliyet esnasında J. Pierre Fresofand, Bernard Amy ve Michel Parmantier ile tanıştım. Burada 6400 metrelik ilk tırmanışı gerçekleştirdik. 21 yaşında idim ve çok iyi hatırlıyorum son iki yüz metresini koşarak çıktım. Bir başka seferde iki dağcıyı Walker’e**** dokuz saate çıkardım.”
- “1975’de 23 yaşındaydın ve j. Pierre Fresafond sana Gasherbrum II (8035)
- Pakistan-*****ye gitmeyi teklif mi etti?”
M.B./ “ Bu gerçek bir şanstı. 8000’lik bir faaliyete katılan dördüncü Fransız ekibiydik. Çok güzel bir sabah bütün ekiple güney yüzünden açtığımız bir rota ile kendimizi zirvede bulduk. Yannick Seigneur zirvede benimle birlikte idi. Radyoda söylediğim ilk şey ‘Yannick’siz bu kadar kolay çıkamazdım.’Yukarıda çok iyiydim. Tevazu göstermeden diyebilirim ki, bir yükseklik sorunum yok. Ancak Yannick çok terli ve yorgundu. Ne yazık ki zirveye ilişkin fotoğraflarımı saklamadım. Aynı gün ana kampa inmiştim. Öyle sanıyorum ki şimdi daha güçlüyüm.”
- “Himalayalardaki başarılı bir faaliyet sonrası sekiz sene ortalardan kayboldun ve o esnada ne oldu?”
M.B./ “Ayrıntısına girmek istemiyorum ancak çatışmam Y. Seigneur ileydi. Hepsini unutacağımı sanıyordum. Kısacası diplomat biri değildim ve bunlarda basit şeyler değildi. Ayrıca çocuklarım var, onların geçimlerini sağlamam gerekiyordu. 1978’de o dönemde hiç kimsenin bile düşünemediği zincirleme bir tırmanış gerçekleştirdim. 11 saatte ve yalnız olarak Mont Blanc’a üç büyük rotadan çıkmayı başardım. 1)La Major
2) Sentinelle Rouge 3) La Brenva. Bu düşünce bir ay önce La Brenva’dan ay ışığında çıkarken aklıma geldi. Bana öyle geliyor ki bundan daha hızlı bir çıkış olamazdı. O dönemde bir arkadaşım, bir sponsor bul Walker’e 5 saatten daha az zamanda çıkarsın dedi.”
- “Antrenman olarak ne yapıyordun?”
M.B./ Dağda yaşamak ve sık sık tırmanmak dışında hiçbir şey yapmıyordum.
- “O dönemde Louis Audoubert’le çok sık görülüyordun?”
M.B./ Evet, doğru Lous’nin bana göre çok hoş bir yapısı vardır. Onunla geçirdiğim çok hoş anılarım var. O bana Hidden Peak’i teklif etti, (yani bir diğer sekiz binlik) ve bana sonradan ödenmek üzere avans verdi. Hidden Peak’e tırmanamadık, kar yüzünden 7000 metrede mahsur kaldık. Ancak bizim açımızdan çok fazla tecrübe kazandık.
- “Himalayalara nasıl geri döndün?”
MB./ “Profesyonel yolda, dişçi olan bir müşterim vardı: Michel Metzger Annapurnas’da (8091) metre birkaç zirveye çıkışı vardı (Pisang ve Torang). Haftada üç gün çalışıyordu. Boş zamanında bir faaliyet organize etmeyi önermişti. Bu şekilde 1982-1983 kışında ilk kış Everest batı çıkışına teşebbüs etmek üzereydim. Ekibimiz mükemmeldi Audoubet, Piola, Steiner, Ghilim, Schumutz gibi dağcılar vardı. Jean Bourgeois kayboluşunda herkes umudu kesmişti ki, birkaç hafta sonra Katmandu’da karşılaştık. Çin tarafından olağanüstü inişini yapmıştı.
- “Thamserku ve Dhaulagri’ye ait büyük çıkışlardan sonrası?”
MB./ “Himalayalara teknik çıkış yapmak isteyen müşterilerimin olması benim için bir şans oldu. Kuzey-batı yönünden Thamserku’dan hareket edildi (6800) metre) ve başarıldı. Çok sık denemiştim gene ipleri yalnız olarak sabitlemiştim.Dönüşte Dhaulagri’ye kış faaliyete yaptım.”
- “Nepal’den tırmanışın sıkıntıları, bu çıkışın sana pahalıya mal olduğu kanaatini doğurdu. Ne diyorsun?”
MB./ “15 Kasımla - 1 Aralık arasında çıkışı yasaklayan mantıksız bir yasa bulunmaktaydı. Çok yazık, çünkü bu dönem oldukça istikrarlı bir mevsimdir. İşte böyle bir dönemde 10 şerpa ile birlikte Aklimatize olarak Annapurnas’da bekledik. 26 Kasım’da ekip tamamlandı. 27 sinde Marpha’da kalan ekibi bulmak için hareket ettim. Şerpalarla üç günde aldığım güzergahı gerçekleştirmek için bana sekiz saat gerekiyordu. 1 Aralıkta şerpaların içinde en güçlüsü (Sundera Şerpa) ile birlikte hareket ettim, (beş defa Everest’e çıkmıştı. Gerçekten 2. kampa, 7100 metreye çok hızlı ulaştık. Çok soğuktu. Kazmanın üzerindeki termometre –30 dereceyi gösteriyordu. Ertesi gün bir çırpıda zirvedeydik. Rüzgar güneyden esiyordu. Zirvede onlarca metre travers geçmek gerekiyordu. Biz zirve platosunun ortasındaydık. Anenometre****** rüzgarın hızının saatte 200 km. olduğunu gösteriyordu. Üstelik böyle bir anda zirveye ulaşıldı. Makalu’ya inişte böyle bir çıkışın kesin olarak mümkün olduğuna inanmıştım. Herşeye rağmen Şerpalar, 1Aralıktan önce orada olmadığımı beyan eden bir tutanak imzaladılar.”
- “Niçin Makalu?”*******
MB./ “Her şeyden önce Yvan Ghirardini tırmanışından sonra batıdan ve yalnız çıkmak bana daha uygun geldi. Bu projemden hiç kimseye bahsetmedim. Sadece Makalu’dan Almanlarla hareket ettim.Gerçekten onların batıdan tırmanış için izinleri vardı. Sponsorlarım ve dostlarım bana hiçbir soru sormadılar. Onlar bu faaliyet için bana 65 bin frank ödünç verdiler. Bilgi olarak sadece 1971’deki bir faaliyeti anlatan bir kitap vardı. Oldukça endişeli idim. Çünkü karşımıza çıkışı çok güç yüzlerce metrelik bir duvar ortaya çıkmıştı. Ana kamptan yirmi taşıyıcı ve bana yardımcı olacak iki tırmanıcı ile hareket ettim: Bunlar Onggnel Şerpa ve İman Gurung idi. Sekiz nisanda ana kampa ulaştım. Almanlar ve İtalyanlar orada idi. Moralim bozuktu. 24 nisanda yani doğum günümden bir gün önce 2. kampa (7750 metre) dinlenmek için indim. 26 sında kendimi çok iyi hissedip yemekten sonra 14 civarında hareket ettim. Şunu söylemek gerekiyor; 2. kamp depo kampıdır ve yukarıya kadar çıkmak gerekir. Yol üzerinde en az on yedi seneden kalan birçok bozulmamış gıda hatta bir kazma buldum. Bütün güçlüklere rağmen oldukça hızlı bir şekilde tırmandım. 30-40 metrelik oldukça heybetli bir duvarı bana yardımcı olan sikkeler yardımıyla aştım. Daha sonra oldukça kolay ve geniş bir korniş üzerine çıktım. İpi çantama koydum. Daha sonra 8463 metrelik zirveyi 27 nisan saat 9.45 de gerçekleştirdim. Şansım vardı çünkü sert karda hızla ilerliyordum. Fakat yumuşak karda karşılaştığım en büyük zorluk iniş bulamamaktı. Ancak Messner’den öğrendiğim başlangıcı dimdik olan bir kulvar vardı. İpi arkamdan sürüklenmesi için bıraktım. Bu büyük bir hataydı. İp bir yere sıkışınca elli metre tekrar yükselmek zorunda kaldım.Oldukça korkmuştum. Orada bir çadır buldum. İçinde hiç kimse yoktu. Oysa konuşmaya ve heyecanımı paylaşmaya ihtiyacım vardı. İpi sabitleyerek İtalyanları 2. kampına ulaştım. Orada da hiç kimse yoktu ve kar yağıyordu. Burada çadıra girip uyudum. Ertesi gün oldukça erken ayaktaydım. İnişte biraz yolumu kaybettim ancak 9.30’da ana kampa ulaştım. Bugün güçlü ve yüksekliğe alışkın kişilerle (Escaffier’i olabilir) bu tür bir rota bütünüyle solo olarak yapılabilir.”
- “Everest için Lhotse’nin (8501) güney yüzünden bir blok çıkışa hazır mısın?”
MB./ “Şöyle diyebilirim, çok fazla endişeli değilim.Ama şartlar iyi olursa Lhotse’dan çıkmayacağım. Çünkü bu cephenin soğuk olması gerekiyor.Soğuktan korkmuyorum buna rağmen bu yüzü denemeyeceğim. Hatta kutup için de harika bir projem var. Ancak bütün bunlar için Everest’e yürümem gerekiyor.”
- “Yirmi dört saatten az zamanda tırmanmak için ne yapmayı düşünüyorsun?”
MB./ “Cho Oyu (8222) deki aklimatizasyonum çok önemli olacaktır. Bu nokta ideal bir noktadır. Çünkü 8000 metrenin üstüne bütün güvenlik önlemleri ile gidebileceğim. Muhtemelen Everest buzulundaki aklimatizasyonum önemli olacaktır. Üstelik 10-15 Şerpa ve dostun hazırlayacakları izler de yardımcı olacaktır. Bu çıkış esnasında Sundera Şerpa bana refakat edecek.”
- “En fazla heyecan duyduğun şeyler nelerdir?”
MB./ “Çocuklarımın beslenmesini sağlayabilme gücünde olmak. Çünkü on iki yıl daha hayatımı dağlardan kazanmam gerekiyor. Daha sonra insanlık hizmetinde bir görev alacağım.”
-
“Hayran olduğun insanlar kimlerdir?”
MB./ “İtiraf etmeliyim ki Messner ve Beghin’den, özellikle solo tırmanışlarından çok etkilendim. Kişisel olarak büyük bir çanta ile karda yuvarlanmaktan hiç hoşlanmıyorum ama onlar Everest’i (8848) ve Kangchenjunga’yı (8598) bundan hiç çekinmeden gerçekleştirdiler.”
- “Çok hoşuna giden anılarından biri nedir?”
MB./ “Bu anım dağla ilgili değil. 1986 Kasımı, üç çocuğum ve bir dostumla Nepal’e gittik. 500 kilo ilacı minibüsle Nepal’e götürüyorduk. Tam büyük bir macera oldu. İran’da ve Pakistan’da çok iyi karşılandık. Harika bir yerde arabamız arıza yaptı ve bir süre orada kaldık. Büyük kızımı ( o zaman 8 yaşında idi) Annapurna’daki (8091) temel kampa çıkardım. Bu birinci kamp altı bin metrenin üzerindeydi. İşte bu an benim için gerçekten çok önemli bir anı olmuştur.”
.................................................
Çevirenin Notu: Marc Batard 26 Eylül 1988 günü kendisinden üç gün önce hareket
eden Boivin Metzger ekibinden 15 dakika sonra Everest’in zirvesine ulaşmıştır. Kendisinden önce çıkanların izlerine de girmeyerek Sundera Şerpası ve kendisinden oluşan iki kişilik ekibiyle bu çıkışı gerçekleştirmiş ve kısa sürede iniş yapmıştır.
Çeviri: Kuvvet LORDOĞLU
*Çeviri “Magazine Montagne”nın 109. Kasım 1988 sayısından özetlenerek yapıl mıştır. J. Michel Asselin tarafından yapılmıştır.
** Annecy: Güney Doğu Fransa’da gölü ve dağları ile ünlü bir kent (ÇN)
*** Huascaran: Güney And dağları sistemi içinde, Peru’da 6768 irtifalı zirvenin adıdır. (ÇN)
**** Walker: Kuzey Amerika’da Nevada eyaletinde Sierra Nevada’lar üzerinde bir tepenin ismidir. M. Batard’ın çıkardığı dağcılar çoğu kez kendisine ücret ödeyen müşterileridir.
***** Gasherbrum II: Himalaya dağ sistemi içinde ve Kaşmir(Pakistan’da) bulunan 8035 metre bir zirvenin adıdır.
****** Anenometre: Rüzgar hızını ölçen bir araç (ÇN)
*******Makalu: Himalaya sisteminde (8481) metre bir zirve.
|
|