BELGELiK agaçları

2002-2003
çalışmaları

Ana Sayfa + Kapsama Alanı + Künye + ders BELGELiGi

 

Tutanak: Nuran APAYDIN (belgelik ağaçları çalışma grubu)
 

ÇEVRE VE EĞİTİM ARAMA KONFERANSI

      Çevre ve Eğitim Arama Konferansı, Deneme Bilim Merkezi tarafından yapılan II. Temiz Enerji ve Çevre Şenliği kapsamında düzenlendi. Bu arama konferansı, çevre ve değerlerine sahip bir neslin yetiştirilmesinde sivil toplum örgütlerinin, eğitim kurumlarının ve ailelerin rolünü tartışarak çevre eğitiminde yeni yaklaşımlar ve çözüm ortaklıklarını hedefliyor. Bu konferans Taşkışla İTÜ mimarlık fakültesinin arka bahçesindeki Deneme Bilim Merkezi’nde düzenlendi. Toplantıya İstanbul İl Çevre müdürlüğünden, Greenpeace ‘den, Doğal Hayatı Koruma Derneğinden temsilciler katıldı. Arama Konferansı’na Doğal Hayatı Koruma Derneği yöneticilerinden Nusret bey başkanlık etti.

      Toplantıya çevre eğitiminin sorunları ve okullardaki uygulama zorlukları üzerinde durularak başlanıldı. Bu kapsamda okullarda çevre konusunun öğrencilere nasıl uygulatılacağı, eğitmenlerin bu konuda yeterli olup olmadıkları gibi konular ele alındı. Ana fikir olarak ideolojik eğitimin en başta yer alması gereken kavram olduğu, çevre eğitimiyle, çevre bilinci ve bu bilince uygun davranışa sahip bireyler yetiştirerek tutumda bulunmalarını sağlamak esas alındı. Eğitimde çevre kavramını oluştururken tartışılan sorunlar arasında, “Eğitimde nasıl tavır almalıyız? Gençleri ve öğretmenleri eğitmek için nasıl bir sistem sağlamalıyız? Hangi kuruluşlardan yardım almalıyız?” gibi soruların pratik çözümleri çeşitli başlıklar altında tartışıldı.

      Çevre Bakanlığı İstanbul İl Çevre müdürü Yavuz bey ve çevre eğitimi programı koordinatörü İslam bey okullarda uygulatılmak amacıyla hazırladıkları “Okullarda Çevre Eğitimi ve Uygulama Projesi” adındaki kitapçığı tanıttılar ve “Okullarda çevre bilgisini nasıl arttırabiliriz?” başlığında okullarda yaptıkları çalışmalardan ve uygulamalarından bahsettiler.

      Çevre eğitiminin okullardaki amacı ne olmalı ve okullarda çevre eğitimini uygularken nasıl bir yöntem uygulamalıyız gibi sorular tartışıldıktan sonra çözüm önerilerine geçildi. Çevre eylem planı ortaya atıldı. Bu plan çerçevesinde çeşitli kuruluşlardan yardım almak, (Orman Bakanlığı ve TRT) ve eylemi yönetecek kişilerin çevre eğitiminde bilgi ve deneyime sahip nitelikli kişilerden oluşmasının gerektiği üzerinde durularak yönetim kademesinde yer alacak kişiler belirlendi. Eylem planını uygulamak amacıyla İstanbul’un herhangi bir ilçesi pilot bölge seçilerek çevre eğitimi uygulatılacak ve ilgi çekici aktivitelerle öğrenciyi harekete geçirecek uygulamalar yapılacak. Örneğin; Çevre şenliği kapsamında  uçurtma yarışları, en iyi görüntü yarışmaları, afiş düzenleme ve atık maddelerle sanat eserleri yaratma gibi çalışmalar düzenlenecek. Okullarda yeterli bilgiye sahip olmayan eğitmenler için Deneme Bilim Merkezi, çevre bilimi ve ekolojik sistem hakkında eğitilmeleri için birkaç aylık kurslar düzenleyecek ve bunun sonucunda eğitmenlere sertifika verilecek. Deneme Bilim Merkezi çevre eğitimiyle ilgili kendi bünyesinde konferanslar düzenleyecek.

      Çevre Eğitimi Arama Konferansıyla öğretmenlerin öğrencilere branş eğitiminin yanında gerekli sorumlulukları ve değer yargılarını da vermelerinin önemi bir kez daha görüldü. Bu konuda öğretmenlere büyük görevler düşüyor. Konferans bu anlamda çok faydalı ve yararlıydı. Mesleğinde uzman profesyonel kişilerin katılımıyla gerçekleşen konferansda, çevre bilincine sahip bireylerin gelişimi konusunda oldukça yapıcı tartışmalar gerçekleşti. Toplantının sonunda sorunlara çözüm önerileri getirilerek somut kararlar alındı.

 

ÖZGÜRLÜK PARKI GEZİSİ 2

Özgürlük parkının gezi için seçilmesinin nedeni, ağaç türlerinin anlatımı ve öğrenimi açısından zengin bir yer olmasındadır. Özgürlük parkına girdiğimizde bizi karşılayan ilk ağaçlar biota ve lavanta gibi bitki türleri oldu. Bu gezi, geçen sene yapılmış olan özgürlük parkı gezisinin bir tekrarıydı, yalnız bu sene ki gezinin geçen seneden farkı ağaç türlerini bir öğretim elemanı eşliğinde değil de ağaçları çok iyi tanıyan resim bölümü 4. sınıf öğrencisi Volkan'ın başkanlığında ve öğrenciler denetiminde yapılmasıydı.

Bu gezinin yapılış amacı içerisinde, bu sene ki yeni öğrencilerle kaynaşmış olmak ve çevre içersinde ki önemli yer tutan ağaçları tanımak, doğal türlerin yerleşim ve dağılış alanlarını öğrenmek ve ağaçlar arasında ki farkı ağaç türlerini, gözlemleyerek algılamaktır.

Özgürlük parkı gezisinde hedeflenen; kışın yapraklarını dökmeyen çalı ve ağaçları tanımak, her iğne yapraklı ağacın çam olmadığını öğrencilere anlatmak ve bu ayırım ağaç türlerini gözlemleyerek farkına varmaktır.

Gezi boyunca çam ağaçları arasındaki önemli farkları ve ağaç türleri hakkında detaylı bilgiler edindik. Örneğin herkesin mazı dediği bir türün literatürde biota diye geçtiğini öğrendik. Özgürlük Parkı'na ilerlerken yol üzerindeki ağaç türlerini de inceleme imkanı bulduk. İlk ağaç türü porsuk ağacıydı. Volkan'ın vermiş olduğu bilgilerle bu ağacın en önemli ve tehlikeli özelliğinin tohumunun 2 gr'nın bir insanı öldürebileceğidir. Bunun dışında uzun ömürlü ve yavaş büyüyen bir ağaçtır, bu ağacın meyveleri de pembedir, nemli - orman ikliminde yetişirlermiş. Porsuk ağacının Türkiye'de 3 türü yer alıyor, bunlar; Ladin, Göknar ve Ardıç'tır. Bu ağaçlardan göknar, nemli bölgeler de yetişen balık kılçığı görünümünde, yapısı yapraklı görünüme sahip, Ladin'in yaprakları ise yuvarlak ve dik bir forma sahiptir ve boyuna uzayan bir ağaçtır, ardıç ise; iğne ve pul yaprak özelliği taşır, meyveleri etlidir.

Özgürlük parkına girişimizle birlikte kışın yaprağını dökmüş ağaçların dışında, çam ağaçlarının türlerini tanımaya başladık. Parkın girişinde yer alan Lavanta ve biota gibi bitkiler ayrıntılarla anlatıldı. Parkta ki lavantanın Türkiye'nin doğal türü olmadığını çünkü Türkiye'de bu bitkinin daha büyük çiçeklerinin olduğunu öğrendik gezi boyunca ilerlerken görkemli görünüşüyle sedirler karşıladı bizi, sedirlerin özellikleri ise; iğne yaprakları bir noktadan çıkıyor ve kozalakları dik bir biçimde duruyor olmasıydı ve göknarlar kapalı alanda yetişebilirken, sedirler ışıkta yetişiyor. Birbirinden farklı özellikler gösteren 4 sedir türü varmış, bunlar: Atlantica sediri, Kıbrıs sediri, Lübnan sediri ve Himalaya Sediri'dir. Bizim gezi boyunca karşılaştığımız türü atlantica sediriydi ve bu sedirin görünüşündeki incelikten de anlaşıldığı üzere 150 yaşında olduğunu öğrendik.

Gezi boyunca doğal yayılış alanı Türkiye olmayan ve birbirine çok benzeyen ağaç türleri ve ayırımı hakkında bilgiler edindik. Birbirine yakın olan göknar ve ladinlerin birbirine o kadar benzemediğini, yaprak üzerinde gösterilen karşılaştırmalı bilgiler doğrultusunda öğrendik.

Çok fazla sayıda gördüğümüz ve öğrendiğimiz ağaç türü olup bu ağacın isimleri hakkında efsanelerde anlatıldı. Örneğin defne ağacı ismini efsaneden alması gibi. Gezi palmiye ağaçları arasındaki farkların açıklanmasıyla bitirdik. 3 saat süren gezi boyunca pek fazla katılım olmamasına rağmen çok verimli sonuçlandı. Gelen öğrenciler gezide ağaç türleri hakkında bilgilenerek ayrıldılar. Gezinin sonunda öğrendiğimiz ise ağaçlarında insanlara benzediği onlar gibi yerleşim alanları belirlediği ve her iğne yapraklı ağacın çam olmadığının bilinciydi. Belki de gezi den ayrılan arkadaşlara da yol boyunca karşılaştıkları ağaçları görmezlikten gelmeden onları inceleme imkanı ve bilgisi sunulmuştur.