Tefecilerin Kaderi

Son gunlerde tefecilerle ilgili konular gundemi siklikla isgal eder oldu. Hepimiz nefeslerimizi tutmus tefecilerin maceralarla dolu yasantilarini ve akilalmaz baglantilarini hayretle izliyoruz. Kuskusuz yasal ve ahlaki olarak tefecilik ve buna bagli iliskiler kabul edilemez surecler. Iktisadi acidan bakildiginda ise hem tefeciligin ortaya cikisi hem de yasanan son olaylar kacinilmaz gibi gozukuyor. Once tefeciligin ortaya cikisina bir goz atalim. Piyasalar dogal sureclerdir. Yani kendiliginden ortaya cikar ve kendi mantiklarina gore islerler. Dolayisiyla, eger piyasalarda tatmin edilmeyi bekleyen bir talep varsa bu mutlaka giderilir. Firmalarin fon talebi yasalarin guvencesi altindaki piyasalarda karsilanamiyorsa ya da bu sekilde karsilamanin maliyeti yuksekse mutlaka yasadisi bir piyasa dogacaktir. Turkiye'de firmalarin en onemli finans kaynagi bankalarin ellerinde tuttugu fonlar. Bu fonlarin yaklasik yarisi son yillarda butce aciklarini kapatmak amaciyla ic borclanma yoluna giden devlete aktariliyor. Bankalar riski en dusuk seviyede olmasina ragmen en yuksek faizi odeyen devlete borc vermeyi tercih ediyorlar. Diger yandan bankalarla Holdingler arasindaki mulkiyet iliskileri nedeniyle kalan fonlarin buyuk kismi da Holding sirketlerine gidiyor. Geriye kalan cok sinirli fonlar icin bircok firma kiran kirana mucadele ediyor. Bankalar da bu fonlari en az riskli firmalar arasinda paylastiriyorlar. Burada ozellikle kucuk olcekli firmalar icin bir sorun ortaya cikiyor: Yasal kayitlarinin yeterli olmamasi. Bu nedenle sozkonusu firmalar bankalardan kredi almak icin yeterli delil gosteremeyince tefecilere yoneliyorlar. Yada firma fon sikintisi cekiyor ve bankaya basvursa gerekli islemlerin tamamlanmasi zaman alacak. Halbuki firmanin acil paraya ihtiyaci var. Hemen bir tefeciye gidip cekini yada senedini iskonto ettiriyor(kirdiriyor). Ayrica, bizim gibi olayin disinda olan kisiler icin bilinmeyen bir nokta var. O da faizlerin duzeyi. Biz sadece kucuk isletmelerin gazetelerdeki beyanlarindan tefeci faizlerinin yuksek oldugunu dusunuyoruz. Belki buyuk miktarlar sozkonusu oldugunda tefecilerden bankalarin altindaki faizlerden borclanmak mumkun. Cunku tefeciler para toplamak icin bankalar gibi sube acmak, yuzlerce personel calistirmak ve vergi odemek gibi maliyetlere katlanmiyorlar. Bu nedenle tefecilerden borclanmak bazilari icin bankalara gore daha ucuz olabilir. Diger taraftan, yasalarin yeterince saglikli islememesi nedeniyle yasadisi is yapmanin maliyeti de cok dusuk. Sonuc olarak iktisadi acidan bakildiginda tefeciligin ortaya cikisi kacinilmaz gibi gozukuyor. Peki bu is sonsuza kadar surer mi? Eger tefeciler ufak tefek islerle yetinirlerse ve devlet yasalari uygulamadaki aczini surdururse surer. Ama biliyoruz ki isletmeler surekli islerini buyutme egilimindeler. Dolayisiyla tefeciler de buyumek isteyecektir. Bu durumda maliyetlerde ciddi yukselmeler meydana gelecektir. Cunku yasadisi is yapmanin onemli maliyetleri vardir. Birinci maliyet yasalarin guvencesi altinda olmamaktan kaynaklanir. Cunku yasalar piyasalardaki taraflar arasindaki ticari kontratlarin uygulanmasini saglar. Yasal islerde eger taraflardan biri kontrata uymaktan vazgecerse yasalar onu adalet mekanizmasi ve guvenlik gucleri ile kontrata uymaya zorlar. Fakat yasadisi is yapanlar yasalarin taraflari kontratlarina uymaya zorlayan gucunden mahrum kalirlar. Bu durumda kendi ozel zorlayici guclerini olusturmak zorunda kalir, yanlarinda bir suru adam beslerler. Eger tefeciden borc alan kisi borcunu odemek istemezse tefeci ya kendi adamlarini yada piyasada yasadisi sektorlere bu tip hizmetleri sunmak amaciyla olusturulmus gruplari kullanarak borcluyu kontrata uymaya zorlar. Fakat isleriniz buyudukce kontratin taraflari da guclenir. Muhatap oldugunuz kisiler en az sizin kadar disli olur ve tefecinin musterisini kontrata uymaya zorlamasi guclesir. Nitekim son gunlerde kamuoyunu mesgul eden iki tefecinin, borclulari tarafindan olduruldugu iddia edilmektedir. Ayrica, yasalarin yaptirim gucu zayif olsada devletin icindeki bazi kisiler bu aciklardan yararlanmak isterler. Bu nedenle yasadisi is yapanlar devletin kilit noktalarindaki kisileri de maddi olarak memnun etmek zorunda kalirlar. Yapilan isin boyutlari buyudukce, yasal sorunlari 'halletmek' amaciyla daha yuksek seviyedeki kisileri memnun etmeniz gerekir. Dogal olarak bunun maliyeti de yuksek olacaktir. Bu nedenle tefeciler islerini yasal alanlara dogru kaydirmaya baslarlar. (Gazetelerde bir cok tefecinin son yillarda 'Faktoring' adi altinda yasal sirketler kurduklari yada bankaciliga basladiklari yazilmaktadir). Kuskusuz bu tam anlamiyla yasal alana gectiklerini gostermez ama yasanan olaylarin bu gecisi hizlandiracagi soylenebilir. Ayrica tefeciligin ortadan kalkmasinda devletin de uzerine dusen gorevler var. Bunlarin ilki devletin fon piyasasinda haksiz rekabet yaratmaya son vermesidir. Devlet bankalarin elinde tuttugu fonlardan elini cekerse (dogrudan borclanmaya yada dis borclanmaya gidebilir) yada riskinin dusuklugune gore daha dusuk faiz oranlari teklif etmeye baslarsa bankalar da fon piyasasinin disinda kalan ozellikle kucuk isletmelere daha fazla fon ayirabilirler. Bunun yaninda, devletin yasalarin yaptirim gucunu kullanmadaki kararliligini gostermesi de (son gunlerde yasadisi is yapanlarin ardi ardina yakalanmasi gibi) maliyetleri arttiracak yasal alana gecisi hizlandiracaktir. Sonuc olarak, yasadisi iktisadi faaliyetlerin ortaya cikis ve gelismesi dogal surecler. Tabii bunlarin sona ermesi de. Yasalara saygili vatandaslar olarak umidimiz bu tur islerin maliyetlerinin hizla yukselmesi ve yasadisi alanlarin mumkun oldugunca daraltilmasi. Cunku farkinda olmasak da (benim tefeciyle isim yok demeyin) dolayli olarak bundan en cok darbeyi (cogu zaman dolayli olarak) nufusun cogunlugunu olusturan durust vatandaslar yiyorlar.