erzincan belgeliği

1939 öncesi genel görüntüler, binalar

 ana sayfa   +   home

 


şehirden genel görüntü 1927/sonbahar

Erzincan'da son gecem bu. Erzincan'da son gecem... Erzincan'da son...
... Taze ekmek kokuları geliyor burnuma. Çarşı fırınları çoktan ateşlerini yakmış, has undan ekmekler pişiriyorlar az sonra uyanacak Erzincan halkı için. Şafak az sonra sökecek demektir bu. Doğacak günün Pazar olduğunu anımsıyorum. Haftalık pazar kurulacak yine Buğday Meydanı'na. Cıvır cıvır sesler evimizin içine dolacak hava kararıncaya dek. Ama ben duymayacağım. Kalabalığı da görmeyeceğim. Geleceğin bana neler hazırladığını bilmeden, İstanbul'a gitmek üzere ayrılacağım doğup büyüdüğüm şehirden... 
(Küçük yaşta anasız babasız kalmıştı Fikret. Hocası Kazım Bey'in yanına sığınırken, günlerin kendisine neler getireceğini bilmiyordu... Memleket hasretini tanımıyordu daha... 1906'ların Erzincan'ından ayrılış sahneleri ve 1919 Erzincan kışında dönüşü...  umut "gün ola devran döne"....)
Saray Meydanı'nda Son Gece, Selma FINDIK Remzi Kitabevi Şubat 2000



Şubatın beşinde menzilden verilen hayvanlarla 64 kişilik bir ihtiyar subay adayı kafilesiyle Erzincan'a doğru yola çıkıldı. Bir gece büyük bir Ermeni köyünde kaldıktan sonra güzel ve şirin kazalardan biri olan Zara'ya geldik, bizi evlere taksim ettiler, halk tarafından çok iyi karşılandık, olağanüstü konukseverlik ve saygı gördük. Öteki kazalara oranla bakımlı, düzenli olan güzel Zara'da birçok askeri pavyon inşa edilmekteydi. Zara'dan sonra birçok dağlar geçerek sekiz on evle birkaç handan ibaret Refahiye'de geceyi geçirdik. Çardaklı Dağları'nı, kar ve tipi arasında oldukça zahmetle geçerek, Erzincan'ın yazlığı olan Yalnızbağ'da geceyi geçirdikten sonra, yüksek kubbeli camisiyle çok uzaklardan görülen Erzincan'a erkenden vardık. Anadolu'nun ortasında böyle bir şehir bulunacağını hayal bile edemezdim. Temiz olmamakla beraber, geniş sokaklar, muhteşem resmi binaları, halkın misafirseverliği, bizde çok güzel duygular yarattı. Meşrutiyet'ten önce 4. Ordu'nun merkezi olması burasının imar görmesine sebep olmuş, birkaç da fabrika kazandırmıştır. Bir kaç arkadaşla deri ve kösele fabrikasını gezdik, Avrupa malı ayarında sağlam mal çıkardığını gördük. Dayanıklı kumaş yapan çuha fabrikasını, uzakta bulunduğu için göremedik.
Birinci Dünya Savaşı'nda bir yedek subayın anıları, Faik Tonguç; İş Bankası Yayınları Nisan 1999