Yapılan-edilenler arasından öne çıkanları, kendi
siperlerinden kalem hesabına vurduğumuzda, 1985'in merkezlileri
en baştadır. Dar zaman içerisine sıkışmış verimli günlerin
tarihidir 1985.
Deneysel mekan canlandırmasının sınırlarını sorgulama, bağımsız
kısımlar bileşimiyle birlik çabası, görünürlüklerin-duyulurlukların
hareket sahalarını belirleme isteğinin arttığı günler,
arkadan gelecek günler için yol açıcılığı yapmıştır.
Gelecek uğraşılara verdiği hareketle başlama noktasını
"Büyük Oylum" üstlenir. Koyu değerin çokluğu içerisindeki
az olma durumuyla aktif olan açık değer ve tür karşıtlığının
ölçülü yaklaşımıyla "Büyük Oylum" öncekilerden
daha farklıdır. Ayrı uzay paralelliğinde bulunan parçalar
merkez fikrini bozmaz, parçaların birbirinin devamı izlenimi
vermesiyle birlik sağlama girişimi vardır.
1985
"portre I"
Merkezliler
serisinden "Portre I"de parçaların birliği, merkezde
toplanma daha belirginleşir. Biçimler, merkeze alınarak yeni
bir varlık olma yolundadır. Serbest şekiller yeni görevleriyle
barışıktır ve gerekli iletişimi sağlar. Sarı biçim yerini,
apaçık orta yerde merkezi güçlendirir. "Portre
I"deki bu uğraşlar saklı tutulur uzun süre.
("Gezginler" serisinde etkisi görülse de 1994'lerde
"85'li Merkez"de artar.)
1986
yılının Nisan aylarında görünürlüğün-duyulurluğun
hareket noktaları değişir.
1986
Renk karşıtlığı, tür ve doymuşluk yanıyla katılır. Eşyanın
düzeni, durumu, sıralanması, aktif olma hallerinde roller gözden
geçirilir. "İki Pencere"de belirgin olarak karşıtlığın
açılımı önem kazanır. Rengin değeri yanında tür ve doymuşluk,
belirlilik-belirsizlik, tanınabilirlik-tanınamazlık, yön karşıtlıkları
daha öne çıkar, karşıtlığın açılımı genişlemeye başlar.
Yerleştirmede birbirine paralel bölümlerdeki elemanların
merkezde toplanması yerine, kenarlara çekilmesi ve kenarlara
dayanma isteğiyle birlikte karşıtlıklar da bu alanlara taşınır.
"Meşale" deki çizgi süsleri çok daha öncekilerin kısa
bir tekrarıdır, fakat rolü değişmiştir. Netlik, çizgi süslerine
bırakılmıştır. Belirlenmiş bölümlerdeki gölgeli alanlar
gelişerek devam eder sonraki resimlerde. Rengin değeri ağırlıktadır
ve aktif olma hali koyudadır.
Rengin doymuşluğu -ölçüsünü korusa da-
"Yapraklar"da gözükür. "Meşale"deki çizgi
süsleri burada sınırlanmışlığını koruyarak serbestleşir.
Kenarlara yığılmadan vazgeçilir, yayılma başlar. Bu yayılma
kendinden hemen sonraki "Sarmaşık"ta daha da artar.
"Yapraklar"da nefeslenme başlar. Bu, yüzeyin çevresindeki
havaya açılım sorunudur.
1987 "çiçekli sütun"
Açıklık
ve kesinliğin güçlendiği "Çiçekli Sütun"da bölümler
tüme bağlı da olsa bağımsızlıklarını artırırlar;
birbirlerini kapatmaktan vazgeçerler, alan içinde yerlerini seçerek,
bulundukları yerden birbirlerine devinim ve karşı devinim
yaparlar. Bu, kendi içlerinde de devam eder. Alan içindeki dağılımda,
kenarlarla hesaplaşma sürerken havaya açılım etkinliği
artar. Dikeyler ağır bastığından yön karşıtlığı genelde
zayıflar. Yatay olma hali küçük parçalarda kalmıştır.
Rengin değer karşıtlığı baş roldedir. Tür karşıtlığı
çiçeklerce üstlenilmiştir. Soyut biçimlere yaklaştırılmış
çiçekler ilk bu resimde görülür ve bir süre devam eder;
yerlerini daha geometrik parçalara bırakana değin. Bu çiçekler
serbestlik kazansa da sınırlı alanların içerisindedir,
motifleşme sınırlandırılmıştır. Fakat çevresindeki havaya
da açılabilmektedir. Kimliklerini kaybetmemişliğiyle, tanınırlık,
çiçeklere verilmişse de, çiçeklerin tümdeki anlamı açıklayacak
bir rolü yoktur.
"Kırmızı Bölüm" ve "Kırmızı Vadi"nin
hemen öncekilerden farkı, geniş beyaz alanın, yerini kırmızıya
ve çiçekli sütunların da yerini geometrik renkli parçalarla
oluşmuş sütunlara bırakmasıdır. "Tütün Çiçeği"nde
artan renk türü burada da devam eder. Geniş alandaki rengin türüyle,
ısısal heyecan artar. Tanınabilirlik daha da gizlenmiş, rolü
geriye çekilmiştir. Bu iki resimdeki yeni katılımlar,
kendinden sonra gelecekler için küçük başlıklar açmıştır.
"Kırmızı Bölüm" ve "Kırmızı Vadi"yi
takip eden "Sütunlar Arası" ve "Puanlı Sütun"da
görülen, bölümlerin alan içinde birbirlerine yaklaşması ve
geometrik renkli parçalardan oluşan sütunun ikilenmesidir.
Kendinden hemen önce gelenlerin dağınıklığından kurtulma
arzusu görülür. Rengin tür ve doymuşluk karşıtlığı artık
yalnızca sütunlarda kalmaz. Dikeylerin rolü ise aynen devam
eder.
1989'u kaparken "Sarı Bölüm" ve "Mavi Bölüm"
de durulaşma artarak keskinleşir. Aynı yılın Ağustos ayında
başlayan askerlik hizmeti 30 Kasım 1990'da son bulur. Bu sayılı
tarihlerdeki suskunluk Tuzla'da piyade eğitiminde, Selimiye'de
harita ve teşkilat şemaları başında geçer.
1991 "gezi MR-I"
Sayılı
günler ardından Sütunlar serisindeki yaklaşımla yapılanların
arkasından, "Gezi MR-I" aynı zeminden hareketle yeni
bir arayış çabasıyla öne çıkar. "Gezi MR-I"de
nefesli alanlar, geniş aralıklar ihmal edilmeden etkili sözlerin
nereye konacağı, bunların dağılımlarının yeni halleri
sorgulanır; 1986 sonrasındaki tüme bağlı dağılmayı toplama
isteği artar. Sınırlı alanlara rağmen bağlantılarını, örgülerini
güçlendirir. Gezintilerdeki tanınırlık, çizimin bir hatırlatmasıdır
ki hatırlatma halinin ilişkisi de çok ayrı alanlardan konuşmadır.
Bu çizimler, Selimiye'deki harita renklendirmeleri, harekat
planları, teşkilat şemalarının sonucu değildir, fakat
etkisidir.
Gezintilerdeki kenara tutunarak toplanmanın ortaya çekilmesi,
gezginlerde başlar. Gezginlerde, merkezden hareketle çevre kontrol
edilir.
"Gezgin Erz." bu serinin
başındadır. Eski yaşamlarıyla uzlaşmayan barışık tekler,
yeni varlık olma halleriyle açılım-gerilim içinde de olsalar,
merkezde bir aradadırlar. Ayrı alanlardan konuşma yerine,
merkezden konuşma seçilmiştir. Fakat her biri kendi soluğunu
net duyulur, ölçülendirilebilir bir şekilde verme isteğindedir;
bulundukları yerin üzerinden...
1994
"85'li merkez"
Yapılan-edilenlerin
gözden geçirilmesi; ayrı tarihlerde yaşananların konumlarını
ve tavırlarını özenle koruyarak aynı tarihlerde buluşturulması
"85'li Merkez"le başlar. "85'li Portre" ise tüm
yaşanılmışlığın yeni bir bileşimiydi "Mavi Bölüm"deki
duruluğu daha da keskinleştirerek...
bakınız
>>>> "kurgusal
mekan"
1989