Tutanak: Nuran APAYDIN
(belgelik
ağaçları çalışma grubu)
ÇEVRE VE EĞİTİM ARAMA
KONFERANSI
Çevre ve Eğitim
Arama Konferansı, Deneme Bilim Merkezi tarafından yapılan II.
Temiz Enerji ve Çevre Şenliği kapsamında düzenlendi. Bu arama
konferansı, çevre ve değerlerine sahip bir neslin
yetiştirilmesinde sivil toplum örgütlerinin, eğitim
kurumlarının ve ailelerin rolünü tartışarak çevre eğitiminde
yeni yaklaşımlar ve çözüm ortaklıklarını hedefliyor. Bu
konferans Taşkışla İTÜ mimarlık fakültesinin arka bahçesindeki
Deneme Bilim Merkezi’nde düzenlendi. Toplantıya İstanbul İl
Çevre müdürlüğünden, Greenpeace ‘den, Doğal Hayatı Koruma
Derneğinden temsilciler katıldı. Arama Konferansı’na Doğal
Hayatı Koruma Derneği yöneticilerinden Nusret bey başkanlık
etti.
Toplantıya çevre eğitiminin sorunları ve okullardaki uygulama
zorlukları üzerinde durularak başlanıldı. Bu kapsamda
okullarda çevre konusunun öğrencilere nasıl uygulatılacağı,
eğitmenlerin bu konuda yeterli olup olmadıkları gibi konular
ele alındı. Ana fikir olarak ideolojik eğitimin en başta yer
alması gereken kavram olduğu, çevre eğitimiyle, çevre bilinci
ve bu bilince uygun davranışa sahip bireyler yetiştirerek
tutumda bulunmalarını sağlamak esas alındı. Eğitimde çevre
kavramını oluştururken tartışılan sorunlar arasında, “Eğitimde
nasıl tavır almalıyız? Gençleri ve öğretmenleri eğitmek için
nasıl bir sistem sağlamalıyız? Hangi kuruluşlardan yardım
almalıyız?” gibi soruların pratik çözümleri çeşitli başlıklar
altında tartışıldı.
Çevre Bakanlığı
İstanbul İl Çevre müdürü Yavuz bey ve çevre eğitimi programı
koordinatörü İslam bey okullarda uygulatılmak amacıyla
hazırladıkları “Okullarda Çevre Eğitimi ve Uygulama Projesi”
adındaki kitapçığı tanıttılar ve “Okullarda çevre bilgisini
nasıl arttırabiliriz?” başlığında okullarda yaptıkları
çalışmalardan ve uygulamalarından bahsettiler.
Çevre eğitiminin
okullardaki amacı ne olmalı ve okullarda çevre eğitimini
uygularken nasıl bir yöntem uygulamalıyız gibi sorular
tartışıldıktan sonra çözüm önerilerine geçildi. Çevre eylem
planı ortaya atıldı. Bu plan çerçevesinde çeşitli
kuruluşlardan yardım almak, (Orman Bakanlığı ve TRT) ve eylemi
yönetecek kişilerin çevre eğitiminde bilgi ve deneyime sahip
nitelikli kişilerden oluşmasının gerektiği üzerinde durularak
yönetim kademesinde yer alacak kişiler belirlendi. Eylem
planını uygulamak amacıyla İstanbul’un herhangi bir ilçesi
pilot bölge seçilerek çevre eğitimi uygulatılacak ve ilgi
çekici aktivitelerle öğrenciyi harekete geçirecek uygulamalar
yapılacak. Örneğin; Çevre şenliği kapsamında uçurtma
yarışları, en iyi görüntü yarışmaları, afiş düzenleme ve atık
maddelerle sanat eserleri yaratma gibi çalışmalar
düzenlenecek. Okullarda yeterli bilgiye sahip olmayan
eğitmenler için Deneme Bilim Merkezi, çevre bilimi ve ekolojik
sistem hakkında eğitilmeleri için birkaç aylık kurslar
düzenleyecek ve bunun sonucunda eğitmenlere sertifika
verilecek. Deneme Bilim Merkezi çevre eğitimiyle ilgili kendi
bünyesinde konferanslar düzenleyecek.
Çevre Eğitimi Arama
Konferansıyla öğretmenlerin öğrencilere branş eğitiminin
yanında gerekli sorumlulukları ve değer yargılarını da
vermelerinin önemi bir kez daha görüldü. Bu konuda
öğretmenlere büyük görevler düşüyor. Konferans bu anlamda çok
faydalı ve yararlıydı. Mesleğinde uzman profesyonel kişilerin
katılımıyla gerçekleşen konferansda, çevre bilincine sahip
bireylerin gelişimi konusunda oldukça yapıcı tartışmalar
gerçekleşti. Toplantının sonunda sorunlara çözüm önerileri
getirilerek somut kararlar alındı.
ÖZGÜRLÜK PARKI GEZİSİ 2
Özgürlük parkının gezi için seçilmesinin nedeni, ağaç
türlerinin anlatımı ve öğrenimi açısından zengin bir yer
olmasındadır. Özgürlük parkına girdiğimizde bizi karşılayan
ilk ağaçlar biota ve lavanta gibi bitki türleri oldu. Bu gezi,
geçen sene yapılmış olan özgürlük parkı gezisinin bir
tekrarıydı, yalnız bu sene ki gezinin geçen seneden farkı ağaç
türlerini bir öğretim elemanı eşliğinde değil de ağaçları çok
iyi tanıyan resim bölümü 4. sınıf öğrencisi Volkan'ın
başkanlığında ve öğrenciler denetiminde yapılmasıydı.
Bu gezinin yapılış amacı içerisinde, bu sene ki yeni
öğrencilerle kaynaşmış olmak ve çevre içersinde ki önemli yer
tutan ağaçları tanımak, doğal türlerin yerleşim ve dağılış
alanlarını öğrenmek ve ağaçlar arasında ki farkı ağaç
türlerini, gözlemleyerek algılamaktır.
Özgürlük parkı gezisinde hedeflenen; kışın yapraklarını
dökmeyen çalı ve ağaçları tanımak, her iğne yapraklı ağacın
çam olmadığını öğrencilere anlatmak ve bu ayırım ağaç
türlerini gözlemleyerek farkına varmaktır.
Gezi boyunca çam ağaçları arasındaki önemli farkları ve ağaç
türleri hakkında detaylı bilgiler edindik. Örneğin herkesin
mazı dediği bir türün literatürde biota diye geçtiğini
öğrendik. Özgürlük Parkı'na ilerlerken yol üzerindeki ağaç
türlerini de inceleme imkanı bulduk. İlk ağaç türü porsuk
ağacıydı. Volkan'ın vermiş olduğu bilgilerle bu ağacın en
önemli ve tehlikeli özelliğinin tohumunun 2 gr'nın bir insanı
öldürebileceğidir. Bunun dışında uzun ömürlü ve yavaş büyüyen
bir ağaçtır, bu ağacın meyveleri de pembedir, nemli - orman
ikliminde yetişirlermiş. Porsuk ağacının Türkiye'de 3 türü yer
alıyor, bunlar; Ladin, Göknar ve Ardıç'tır. Bu ağaçlardan
göknar, nemli bölgeler de yetişen balık kılçığı görünümünde,
yapısı yapraklı görünüme sahip, Ladin'in yaprakları ise
yuvarlak ve dik bir forma sahiptir ve boyuna uzayan bir
ağaçtır, ardıç ise; iğne ve pul yaprak özelliği taşır,
meyveleri etlidir.
Özgürlük parkına girişimizle birlikte kışın yaprağını dökmüş
ağaçların dışında, çam ağaçlarının türlerini tanımaya
başladık. Parkın girişinde yer alan Lavanta ve biota gibi
bitkiler ayrıntılarla anlatıldı. Parkta ki lavantanın
Türkiye'nin doğal türü olmadığını çünkü Türkiye'de bu bitkinin
daha büyük çiçeklerinin olduğunu öğrendik gezi boyunca
ilerlerken görkemli görünüşüyle sedirler karşıladı bizi,
sedirlerin özellikleri ise; iğne yaprakları bir noktadan
çıkıyor ve kozalakları dik bir biçimde duruyor olmasıydı ve
göknarlar kapalı alanda yetişebilirken, sedirler ışıkta
yetişiyor. Birbirinden farklı özellikler gösteren 4 sedir türü
varmış, bunlar: Atlantica sediri, Kıbrıs sediri, Lübnan sediri
ve Himalaya Sediri'dir. Bizim gezi boyunca karşılaştığımız
türü atlantica sediriydi ve bu sedirin görünüşündeki
incelikten de anlaşıldığı üzere 150 yaşında olduğunu öğrendik.
Gezi boyunca doğal yayılış alanı Türkiye olmayan ve birbirine
çok benzeyen ağaç türleri ve ayırımı hakkında bilgiler
edindik. Birbirine yakın olan göknar ve ladinlerin birbirine o
kadar benzemediğini, yaprak üzerinde gösterilen
karşılaştırmalı bilgiler doğrultusunda öğrendik.
Çok fazla sayıda gördüğümüz ve öğrendiğimiz ağaç türü olup bu
ağacın isimleri hakkında efsanelerde anlatıldı. Örneğin defne
ağacı ismini efsaneden alması gibi. Gezi palmiye ağaçları
arasındaki farkların açıklanmasıyla bitirdik. 3 saat süren
gezi boyunca pek fazla katılım olmamasına rağmen çok verimli
sonuçlandı. Gelen öğrenciler gezide ağaç türleri hakkında
bilgilenerek ayrıldılar. Gezinin sonunda öğrendiğimiz ise
ağaçlarında insanlara benzediği onlar gibi yerleşim alanları
belirlediği ve her iğne yapraklı ağacın çam olmadığının
bilinciydi. Belki de gezi den ayrılan arkadaşlara da yol
boyunca karşılaştıkları ağaçları görmezlikten gelmeden onları
inceleme imkanı ve bilgisi sunulmuştur.