Ana Sayfa + KUNDUZ + H62  

TÜRKÇE
"Düşünme ile dil, görme ile dil arasında sıkı bir ilişki vardır.
Yaratıcı bir görme, yaratıcı düşünme, dilde de yaratıcı olur." T.M.

 

Karanlığı bir feryat yırttı
Yurtsan ATAKAN, 16 Ekim 2002
Hürriyet

Yazıya bu paragrafla girmemin tek nedeni, yukarıdaki başlıkla ilgisiz bir konuya ara başlık atabilmek için yer kazanmak. Karanlığı yırtan feryadı merak ediyorsanız ikinci altbaşlığa atlayabilirsiniz ama Tablet PC rezaletini de mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

TABLET PC REZALETİ

Bilgisayar sektöründeki kimi çokuluslu firmaların Türk tüketicisini eşek yerine koyan uygulamaları artık gına getirir boyutlara ulaştı. Önce klavyelerimize saldırmışlardı. Türkçe yazıma uygun bir harf dizilişine sahip kırk yıllık 'F' klavyemiz, güzide bilişim sektörümüzün gözünü üç kuruşluk kár marjı bürümüş, ondan da beteri tembel, üşengeç ve sorumsuz yöneticileri sayesinde nalları dikti ve yerini uyduruk 'Q' klavyeye bıraktı.

Ardından işletim sistemi ve yazılımların Türkçe versiyonları aracılığıyla doğrudan bir saldırı başlattılar. Bu tür saldırılar arasında Microsoft'unkiler özellikle kayda değerdi. Ucuz etin yahnisi yavan olur derler ama Microsoft'un özensiz çevirisi sonucunda ortaya çıkan Türkçe'ye yavan bile demek iltifat olur. Ucuza kapatılan bir kaç zıpıra yaptırtıldığı izlenimi veren Türkçe çeviriye olsa olsa hokkabaz Türkçesi denir.

Derken taşınabilirlik kavramının anlamı değişmeye başladı. Taşınır bilgisayarlar kucaktan kalkıp, ele avuca sığar oldular. Bilgisayarlar küçüldükçe, klavyeler de küçüldü. Küçülen klavyeler eski klavyelere göre ana cihazla çok daha bütünleşmiş bir biçimde tasarlanmaya başladılar. Bu içiçe geçmiş tasarım, klavye üzerindeki tuşların tek tek çıkartılıp değiştirilmesini olanaksız hale getirdi. Elin gavuru da tutup, diline beline sahip çıkmasını bilmeyen Türk tüketicisini düşünecek değil ya... Başladılar üzerinde tek bir Türkçe karakter bile olmayan bilgisayarları kakalamaya. Mırın kırın edenleri de, Türkçe harflerin çıkartmalarla yamandığı, dandik ürünlerle avuttular.

Tek bir Allah'ın kulu da çıkıp itiraz etmedi. Sanayi Bakanlığı bilişim sektörünün belini kırmaya yönelik başka mevzuatlarla uğraşıyor olduğundan, Türkçe desteği olmayan ürünlerin Türkiye'ye ithalini kısıtlayan bir düzenleme getirmeyi aklından bile geçirmedi.

Başıboş kalan bir kısım bilişim sektörü, gemi gittikçe daha fazla azıya almaya başladı. Teknoloji ilerledikçe, yerel çözümler sunmanın maliyeti daha da artıyordu. Bu yüzden küresel pazarlara açılan dünya devleri, ağlamayan bebeklerle boşu boşuna uğraşmaktansa, ağlayan bebeklerle ilgilendiler. Ve gele gele bugünlere geldik. Şimdi moda Tablet PC'ler. Yani klavyesiz, faresiz dokunmatik ekranlı bilgisayarlar. Klavye yerine, ekrana el yazısıyla yazıyorsun, bilgisayar el yazını tanıyıp ekran karakterlerine çeviriyor ve belleğinde saklıyor. Ama tabii bizim Türkçe karakterleri tanımak Hak getire...

Tablet PC işletim sisteminin sahibi Microsoft'a göre Türkçe karakter tanıma desteği de yakında gelecekmiş. Bayılırım bu yakında lafına... Meğer yakında gelecek, o zaman Türkiye'de Türkçe desteği sağlandıktan sonra piyasaya çıksana... Yok olur mu, Microsoft bu, çıkar o tanıtım toplantısı senin, bu tanıtım toplantısı benim, Türkçe özürlü ürününü ahım şahım birşeymiş gibi tüketiciye yutturmaya çalışır.

Bu iş böyle giderse yakında Atatürk'ün dil devrimi de çöpe gidecek, haberiniz olsun. Bunun sorumlusu da en başta hükümetler ve Sanayi Bakanlığı, onun ardından Türk tüketicisi, onun da ardından Türk pazarına hazır olmayan ürününün Türkiye'de satılmasına izin veren Microsoft ve son olarak da bu eksik yazılımı kullandıkları kusurlu ürünlerini Türkiye'de pazarlayan HP ve Fuijitsu-Siemens gibi firmalar.

CİNAYETLER SAATİ

Üçüncü Kuşak (3K) mobil iletişim pazarında fazla numara olmadığını yumurtlayıp duran çok bilmişlere duyurulur; sürpriz yatırımları, zamanlama başarısı ve herkesin tersine stratejileriyle tanınan, dünyanın en zengin 25 kişisinden biri olan Hong Konglu milyarder Li Ka-shing, 3K servislerine büyük yatırım yapıyor. Servetini herkes Mersin'e giderken tersine giderek yapan Li'nin bu yatırımları 3K'nın geleceği hakkında önemli ipuçları veriyor.

Şinasi Nahit Berker'in şiirindeki gibi; Gece yarısı/ Cinayetler saati/ Karanlıkları bir feryat yırttı/ Hatceee... Hatce/ Oturağımı getir.

Gece yarısı herkes uyur, marifet yarına hazırlanmakta...

 

-----Original Message-----
From: Yurtsan Atakan [mailto:yurtsan@hurriyet.com.tr]
Sent: Monday, November 25, 2002 5:38 PM
To: avni
Subject: Re:

Sayın H. Avni Öztopçu,

Nazik mesajınız için çok teşekkür ederim. Yazımın çalışmalarınız içinde
yer almasından gurur duyarım.

Saygılarımla,

Yurtsan Atakan