hedefler saçılmış
bulutlar darmadağın
ders
BELGELiGi + KUNDUZ
+ H62
|
H62 |
Kuran'ı
Kerim
Yaşar Nuri Öztürk Mealinde
BARIŞ:
62/40 Bir kötülüğün cezası, tıpkısı bir kötülüktür.
Fakat affedip barışmayı esas
alanın ücretini bizzat Allah verir. O, zalimleri hiç
sevmez.
Sure
No |
Ayet
No |
Ayet |
2 |
50 |
Fakat
Rabbi onu seçilip yüceltti ve barışseverlerden
yaptı. |
|
13 |
3 |
İnanıp
hayra ve barışa
yönelik işler yapanlar, birbirlerine hakkı önerenler,
birbirlerine sabrı önerenler müstesnadır. |
|
27 |
11 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlara gelince onlar için,
altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Büyük
başarı işte budur. |
|
28 |
6 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik iş üretenler müstesna. Bunlar için
kesintisiz bir ödül vardır. |
|
38 |
24 |
Davûd
dedi ki: "Vallahi, senin bir tek koyununu kendi
koyunlarına katmak istemekle sana zulmetmiş. Zaten
ortaklardan birçoğu birbiri aleyhine haksızlık
ve zulme sapar. İman edip hakka ve barışa
yönelik işler yapanlar böyle değildir. Ama onlar
da pek azdır." Davûd, kendisini imtihan ettiğimizi
düşündü; hemen Rabbinden af diledi; rükû
ederek yerlere eğildi ve Allah'a yöneldi. |
|
38 |
28 |
Yoksa
biz, iman edip hakka ve barışa
yönelik işler yapanları, yeryüzünde fesat çıkaranlarla
aynı mı tutacağız? Yoksa takva sahiplerini, arsız
sapıklar gibi mi yapacağız? |
|
39 |
42 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlar -ki biz, her benliğe ancak
yaratılış kapasitesi ölçüsünde görev yükleriz-
ise cennetin dostlarıdır. Sürekli kalacaklardır
orada. |
|
39 |
56 |
Yeryüzünde,
orası barışa
kavuştuktan sonra bozgun çıkarmayın. Ürpererek
ve ümit ederek dua edin O'na. Hiç kuşkusuz,
Allah'ın rahmeti, Güzel düşünüp güzel iş
yapanlara çok yakındır. |
|
39 |
85 |
Medyen'e
de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Şöyle dedi:
"Ey toplumum! Allah'a kulluk edin. Size O'ndan
başka ilah yok! Size Rabbinizden açık bir kanıt
gelmiştir. Ölçü ve tartı da dürüst davranın.
İnsanların eşyasına el koymaya tenezzül
etmeyin. Yeryüzünde, orası barışa
kavuştuktan sonra bozgun çıkarmayın. Eğer
inanan insanlarsanız bu sizin için daha hayırlıdır." |
|
39 |
142 |
Musa
ile otuz gece için vaatleştik. Ve bunu, bir on
ekleyerek tamamladık. Böylece Rabbinin belirlediği
süre kırk geceye ulaştı. Musa, kardeşi Harun'a
dedi ki: "Toplumum içinde benim yerime sen geç,
barışçı ol,
bozguncuların yolunu izleme." |
|
39 |
168 |
Ve
onları yeryüzünde birçok ümmetlere böldük. İçlerinde
barışsever
iyiler vardı ama böyle olmayan aşağılıklar da
vardı. Belki dönerler ümidiyle onları güzelliklerle
de kötülüklerle de imtihana çektik. |
|
39 |
170 |
Kitap'a
sarılanlar ve namazı kılanlara gelince, biz, barışsever
iyilerin ödülünü zayi etmeyiz. |
|
39 |
196 |
."Benim
Veli'm, o Kitap'ı indiren Allah'tır. O, hayır ve barış
seven kulları koruyup gözetir." |
|
42 |
70 |
Tövbe
ederek inanan ve barışa
yönelik iyi bir iş yapan müstesna. Allah, böylelerinin
kötülüklerini güzelliğe dönüştürür. Allah
Gafûr'dur, Rahîm'dir. |
|
42 |
71 |
Kim
tövbe edip hayra ve barışa
yönelik iş yaparsa, hiç kuşkusuz tövbesi kabul
edilmiş olarak Allah'a döner. |
|
43 |
7 |
Küfre
sapanlar için şiddetli bir azap vardır. İman
edip hayra ve barışa
yönelik ameller işleyenlere gelince onlar için
bir bağışlanma ve büyük bir ödül olacaktır. |
|
43 |
10 |
Onur
ve yücelik isteyen bilsin ki, onur ve yüceliğin tümü
Allah'adır. Temiz ve güzel kelime O'na yükselir;
hayra ve barışa
yönelik amel de o kelimeyi yüceltir. Kötülükleri
kuranlara/kötülükleri tuzak yapanlara gelince,
onlar için şiddetli bir azap vardır. Ve böylelerinin
tuzağı tarumar olur. |
|
43 |
37 |
Feryat
edip dururlar orada: "Rabbimiz, çıkar bizi de
önceden yaptığımızdan başka şey yapalım. Barışa
ve hayra yönelik iyi bir iş yapalım." Sizi
biz, öğüt alanın öğüt alacağı bir süre ömürlendirmedik
mi? Uyarıcı da geldi size. Hadi, tadın bakalım
azabı! Zalimler için hiçbir yardımcı yok artık. |
|
44 |
60 |
Tövbe
eden, iman edip hayra ve barışa
yönelik iyi iş yapan müstesna. Böyleleri cennete
girecekler ve hiçbir şekilde haksızlığa uğratılmayacaklar. |
|
44 |
76 |
Allah,
doğru yolda olanların hidayetini artırır. Barışa
ve hayra yönelik kalıcı işler, Rabbin katında
sevapça daha üstün, sonuç bakımından daha hayırlıdır. |
|
44 |
96 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlara gelince, Rahman onlar için
bir sevgi oluşturacaktır. |
|
45 |
75 |
O'nun
huzuruna, hayra ve barışa
yönelik iyilikler üretmiş bir mümin olarak
varana gelince, işte böyleleri için çok yüksek
dereceler öngörülmüştür. |
|
45 |
82 |
Ve
ben, tövbe eden, inanan, hayra ve barışa
yönelik iş yapıp sonra da düzgün bir biçimde
yol alan kimseye karşı, gerçekten çok
affediciyim, Gaffâr'ım. |
|
45 |
112 |
Mümin
olarak hayra ve barışa
yönelik iyilikler yapan ise ne haksızlığa uğratılmaktan
korkar ne de ezilip horlanmaktan. |
|
47 |
83 |
"Rabbim,
bana hükmetme gücü/hikmet bağışla, beni hak ve
barış seven
iyiler arasına kat!" |
|
47 |
152 |
"Onlar
yeryüzünde bozgun çıkarırlar, barış
için çalışmazlar." |
|
47 |
227 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlar, Allah'ı çok ananlar ve
zulme uğratıldıktan sonra başarıya ulaşanlar böyle
değillerdir. Zulmedenler, hangi devrime uğrayıp
baş aşağı döneceklerini yakında bilecekler.
Çünkü onlar, dinleyişten azledilmişlerdir. |
|
48 |
19 |
Bunun
üzerine Süleyman, karıncanın sözüne güldü ve
dedi: "Rabbim, bana ve ebeveynime lütfettiğin
nimetine şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı
ve barışçıl
bir iş yapmama imkân ver. Ve rahmetinle beni
iyilik ve barışı
seven kullarının arasına sok." |
|
48 |
48 |
O
kentte, hep bozgun çıkarıp barışa
hiç yanaşmayan dokuz çete vardı. |
|
49 |
19 |
Mûsa,
ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak
isteyince o şöyle dedi: "Dün bir adamı öldürdüğün
gibi, bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen
yeryüzünde zorba olmaktan başka bir şey
istemiyorsun. Barışseverlerden olmak gibi bir
niyetin yok." |
|
49 |
27 |
İhtiyar
dedi ki: "Bana sekiz yıl çalışman şartıyla
şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak
istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan, o da senden.
Seni zora sürmek gibi bir niyetim yok. Allah
dilerse beni, barış
ve iyilik sever insanlardan bulacaksın." |
|
49 |
67 |
Ama
tövbe eden, inanıp hayra ve barışa
yönelik iş yapan kişinin, kurtuluşa erenlerden
olması ümidi vardır. |
|
49 |
80 |
Kendilerine
ilim verilmiş olanlar şöyle demişti: "Yazıklar
olsun size! İman edip hayra ve barışa
yönelik iş yapan kişi için Allah'ın vereceği
karşılık daha üstündür. Ama buna, sadece
sabredenler ulaştırılır." |
|
50 |
9 |
Şüpheniz
olmasın ki bu Kur'an en kalıcı, en doğru olana kılavuzlar
ve müminlere şu yolda müjde verir: Hayra ve barışa
yönelik işler yapanlar için büyük bir ödül
vardır. |
|
50 |
25 |
Benliklerinizin
içindekini Rabbiniz daha iyi bilir. Eğer siz barışsever/iyi
kişiler olursanız O, tövbeye sarılanları
affeder. |
|
51 |
4 |
Allah'tan
hak bir vaat olarak hepinizin dönüşü yalnız
O'nadır. Yaratılışı başlatır, sonra yarattıklarını
varlık alanına ardarda çıkarır ki, iman edip
hayra ve barışa
yönelik amelleri yerli yerince sergileyenleri ödüllendirsin.
Küfre dalanlara gelince, onlar için, nankörlük
edip gerçeği örtmeleri yüzünden, kaynar sudan
bir içki ve acıklı bir azap öngörülmüştür. |
|
51 |
9 |
İman
edip haya ve barışa
yönelik amel sergileyenlere gelince, Rableri onları
imanlarıyla doğruya ve güzele iletir. Nimetlerle
dolu cennetlerde onların altlarından ırmaklar
akacaktır. |
|
52 |
11 |
Sabredip
hayra ve barışa
yönelik amel sergileyenler böyle yapmazlar. Bunlar
kendileri için bir yarlıgama ve büyük bir ödül
öngörülen kişilerdir. |
|
52 |
23 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yaparak Rablerine içten bir bağlılıkla
boyun eğenlere gelince, onlar cennet halkıdırlar.
Sürekli kalacaklardır orada. bırakamazlar.
Allah''''''''tan başka hiçbir dostları da yoktur.
Onlara azap kat kat verilecektir. Hem işitmeye güçleri
yetmiyordu hem de göremiyorlardı. |
|
52 |
117 |
Halkı
iyilik ve barış
sevenler olsaydı, Rabbin o kentleri/medeniyetleri
zulümle helâk edecek değildi ya! |
|
53 |
9 |
"Yûsuf'u
öldürün yahut bir yere götürüp atın ki, babanızın
ilgisi yalnız size yönelsin ve bunun ardından barışcıl
ve hayırsever bir topluluk haline gelesiniz." |
|
53 |
101 |
"Rabbim,
sen bana mülk ve saltanattan bir nasip verdin.
Olayların ve düşlerin yorumundan bana bir ilim öğrettin.
Ey gökleri ve yeri yaratan! Benim dünyada da âhirette
de Velî'm sensin. Beni müslüman/sana teslim olmuş
olarak öldür ve beni barışsever
hayırlı kullar arasına kat." |
|
55 |
48 |
Biz
o gönderilen elçileri, müjdeciler ve uyarıcılar
olmaktan öte bir şey için göndermiyoruz. İman
edip hayrı ve barışı
yerleştirenlere korku yoktur. Tasalanmayacaklardır
onlar. |
|
55 |
85 |
Zekeriyya,
Yahya, İsa ve İlyas... Hepsi iyilik ve barış
için çalışanlardandı. |
|
56 |
100 |
"Rabbim,
bana barış ve
iyilik sevenlerden birini lütfet!" |
|
56 |
112 |
Biz
ona, hayrı ve barışı
sevenlerden bir peygamber olan İshak'ı müjdeledik. |
|
57 |
8 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik fiiller sergileyenlere gelince, onlar için
nimetlerle dolu cennetler vardır. |
|
58 |
4 |
Ki
Allah, iman edip hayra ve barışa
yönelik işler sergileyenleri ödüllendirsin. İşte
bunlar için bir bağışlanma ve kutlu-bereketli
bir rızık vardır." |
|
58 |
11 |
Geniş
ve uzun zırhlar yap! Dokumasında titiz davran! Siz
de hayra ve barışa
yönelik iş yapın. Kuşkusuz, ben, yaptıklarınızı
görüyorum. |
|
58 |
37 |
Sizi
bize yaklaştırıp, katımızda size yakınlık sağlayacak
olan, ne mallarınızdır ne de çocuklarınız. İman
edip hayra ve barışa
yönelik iş yapanlar müstesna. Onlara, yaptıklarının
kat kat fazlası ödül vardır. Onlar, seçkin
odalarda güven içindedirler. |
|
52 |
88 |
Dedi:
"Ey toplumum! Ya ben Rabbimden bir beyyine üzerindeysem,
bana lütfundan güzel bir rızık vermişse!...
Size yasakladığım şeylerde, size söylediğimin
aksine davranmak istemiyorum. Gücüm ölçüsünde barış
ve iyilikten başka bir şey de istemiyorum. Başarım
ancak Allah'ın desteğiyledir. Yalnız O'na güvendim
ben, yalnız O'na yöneliyorum." |
|
60 |
8 |
"Ey
Rabbimiz, onları kendilerine vaat etmiş olduğun
Adn cennetlerine koy! Atalarından, eşlerinden, zürriyetlerinden
barışa yönelenleri
de. Azîz ve Hakîm olan, hiç kuşusuz sensin,
sen!" |
|
60 |
58 |
Körle
gören, iman edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlarla kötülük üretenler bir
olmaz. Ne kadar da az düşünüyorsunuz! |
|
61 |
8 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlara gelince, onlar için
minnet altına sokmayan bir ödül vardır |
|
61 |
33 |
Allah'a
çağırıp/yakarıp hayra ve barışa
yönelik iş yapan ve "Ben, Müslümanlardanım/Allah'a
teslim olanlardanım" diyen kimseden daha güzel
sözlü kim vardır?! |
|
61 |
46 |
Kim
hayra ve barışa
yönelik bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötülük
yaparsa kendi aleyhinedir. Rabbin, kullara asla
zulmetmez. |
|
62 |
22 |
Kazandıkları,
tepelerine inerken o zalimlerin korkudan
titrediklerini göreceksin. İman edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlarsa cennetlerin bahçelerindedir.
Rableri katında kendileri için, diledikleri herşey
vardır. İşte budur o büyük lütuf. |
|
62 |
23 |
Allah'ın,
iman edip hayra ve barışa
yönelik iyi işler yapanlara müjdelediği, işte
budur. De ki: "Ben, buna karşılık sizden,
yakın akrabamı/Ehlibeytimi sevmeniz dışında bir
ücret istemiyorum." Kim bir iyilik/güzellik
üretirse onun için, o ürettiğine bir güzellik
daha ekleriz. Çünkü Allah Gafûr'dur, çok
affeder; Şekûr'dur, iyiliğe karşılık verir/teşekkür
eder. |
|
62 |
26 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanların dualarını O cevaplıyor,
lütfundan onlara fazlasını O veriyor. İnkârcılara
da şiddetli bir azap var. |
|
62 |
40 |
Bir
kötülüğün cezası, tıpkısı bir kötülüktür.
Fakat affdeip barışmayı
esas alanın ücretini bizzat Allah verir. O,
zalimleri hiç sevmez. |
|
65 |
15 |
Kim
hayra ve barışa
yönelik bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kötülük
yapan da kendi aleyhine yapmış olur. Sonunda
Rabbinize döndürülürsünüz. |
|
65 |
21 |
Kötülüklere
cesaretle dalanlar sanıyorlar mı ki, biz
kendilerini, iman edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlarla aynı tutacağız.
Hayatları ve ölümler onlarla aynı mı olacak?!
Ne kötü hüküm veriyorlar bunlar! |
|
65 |
30 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanların durumu şu: Rableri
onları rahmetine sokacaktır. İşte açık zafer
budur. |
|
66 |
15 |
Biz
insana, anne-babasına çok iyi davranmasını önerdik.
Annesi onu zahmetle taşıdı, zahmetle doğurdu. Taşınması
ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet, yiğitlik
çağına gelip kırk yıla erdiğinde şöyle der:
"Rabbim; beni, bana ve ebeveynime verdiğin
nimete şükretmeye, hoşnut olacağın iyi bir iş
yapmaya yönelt! Soyum içinde, benim için barışı
gerçekleştir. Sana yöneldim ben, sana teslim
olanlardanım ben!" |
|
69 |
2 |
Katından
dosdoğru gelen açık bir söz olarak indirdi onu.
Ki, zorlu bir iş ve oluş konusunda uyarsın ve barışa
yönelik hayırlı ameller sergileyen müminlere,
kendileri için güzel bir ödül öngörüldüğünü
muştulasın... |
|
69 |
30 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik ameller sergileyenlere gelince, kuşkusuz
ki biz, güzel iş yapanların ödülünü
yitirmeyeceğiz. |
|
69 |
46 |
Mal
ve oğullar, şu iğreti dünya hayatının süsüdür.
Barışa ve hayra yönelik kalıcı eylemlerse,
Rabbin katında sevapça da üstündür, beklenti
bakımından da. |
|
69 |
82 |
"Ve
duvar. Duvar, o kentte yaşayan iki yetim oğlanındı.
Altında, oğlanlara ait bir define vardı. Oğlanların
babası da hayır ve barış
seven bir kimse olarak yaşamıştı. Rabbin istedi
ki, o çocuklar ergenliklerine ulaşsınlar da
Rabbinden bir rahmet olarak definelerini çıkarsınlar.
Ben bunları kendi buyruğumun sonucu olarak yapmadım.
İşte senin sabretmeye güç yetiremediğin şeylerin
içyüzü budur." |
|
69 |
88 |
"İman
edip hayra ve barışa
yönelik iş yapana gelince, onun için ödül
olarak en güzeli var. Ve ona, buyruğumuzdan, kolay
olanı söyleyeceğiz." |
|
69 |
107 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlara gelince, onların konuk
evleri Firdevs cennetleri olacaktır. |
|
69 |
110 |
De
ki: "Ben de sizin gibi bir insanım. Ancak,
tanrınızın bir tek tanrı olduğu bana
vahyediliyor. O halde, Rabbine kavuşmayı uman,
hayra ve barışa
yönelik iş yapsın ve Rabbine ibadette hiç
kimseyi O'na ortak koşmasın." |
|
70 |
97 |
Erkek
yahut kadın, her kim inanmış olarak hayra ve barışa
yönelik bir iş yaparsa, onu tertemiz bir hayatla
yaşatırız. Ve böylelerinin ücretlerini, işleyip
ürettiklerinin en güzelleriyle karşılarız. |
|
70 |
122 |
Dünyada
ona güzellik verdik, âhirette de o mutlaka barışsever
iyiler arasında yer alacaktır. |
|
72 |
23 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik iyi işler yapanlar ise rablerinin izniyle
altlarından ırmaklar akan cennetlere sokulmuşlardır.
Sürekli kalıcıdırlar orada. Birbirlerine esenlik
dilemeleri, "selam" şeklindedir. |
|
73 |
72 |
Ona
İshak'ı bağışladık, ayrıca Yakub'u da hediye
ettik. Hepsini hak ve barış
için çalışan insanlar yaptık. |
|
73 |
75 |
Onu
rahmetimizin içine soktuk. O, hak ve barış
için çalışanlardandı. |
|
73 |
86 |
Hepsini
rahmetimize soktuk. Onlar hak ve barış
için çalışanlardandı. |
|
73 |
94 |
Kim
inanmış olarak hayra ve barışa
yönelik işlerden bir şey yaparsa, onun gayretine
nankörlük edilmez. Biz böylesi lehine kâtiplik
ederiz. |
|
73 |
105 |
Yemin
olsun, zikirden sonra Zebur'da şunu yazmıştık:
Yeryüzüne benim iyilik ve barış
seven kullarım vâris olacaktır. |
|
74 |
51 |
Ey
resuller! Güzel ve temiz şeylerden yiyin ve barışa,
hayra yönelik iş yapın! Çünkü ben, yapmakta
olduğuklarınızı çok iyi bilmekteyim. |
|
75 |
12 |
Günahkârları,
Rablerinin huzurunda başlarını eğmiş olarak şöyle
derken bir görsen: "Rabbimiz; gördük,
duyduk, geri gönder bizi ki hakka ve barışa
yönelik iyi iş yapalım. Artık kesin olarak inanıyoruz." |
|
75 |
19 |
İnanıp
hayra ve barışa
yönelik işler yapanlara gelince, onlar için, yaptıklarına
karşılık olarak barınacakları cennet konakları
vardır. |
|
83 |
25 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlar müstesnadır. Onlar için
kesintisiz bir ödül vardır. |
|
84 |
15 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlara gelince, onlar bir bahçe
içinde mutlu kılınırlar. |
|
84 |
44 |
Kim
küfre saparsa inkârı kendisi aleyhinedir. Barışa
ve hayra yönelik bir iş yapanlarsa, kendi
benlikleri için yer hazırlarlar. |
|
84 |
45 |
Çünkü
Allah, iman edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanları, öz lütfundan ödüllendirecektir.
O, nankörlükleri sevmez. |
|
85 |
7 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik hareketler sergileyenlere gelince, biz
onların çirkinliklerini elbette ki örteceğiz. Ve
biz onları, yapmakta oldukları işlerin en güzeliyle
elbette ödüllendireceğiz. |
|
85 |
9 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik eylemler sergileyenlere gelince, biz onları
elbette ki barışseverler
arasına koyacağız. |
|
85 |
27 |
Biz,
İbrahim'e İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik. Onun
soyu içine peygamberliği ve Kitap'ı yerleştirdik
ve onun ödülünü dünyada verdik. Âhirette de o,
elbetteki iyilik ve barış
sevenler arasında olacaktır. |
|
85 |
58 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar
akan cennetin görkemli odalarına yerleştireceğiz.
Sürekli kalacaklardır orada. Ne güzeldir iş yapıp
değer üretenlerin ödülü! |
|
87 |
23 |
Adn
cennetleri bunlar içindir. Atalarından, eşlerinden,
zürriyetlerinden hayra ve barışa
hizmet etmiş olanlarla birlikte girerler oraya.
Meleklerse her kapıdan yanlarına sokulurlar. |
|
87 |
29 |
İman
edip hak ve barış
uğruna iyi işler yapanlara mutluluk ve müjde var,
güzel bir gelecek var. |
|
88 |
14 |
Allah,
iman edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanları altlarından ırmaklar
akan cennetlere koyacaktır. Allah, dilediğini
yapar. |
|
88 |
23 |
Allah,
iman edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar
akan cennetlere koyacaktır. Orada, altından
bilezikler ve inciyle süsleneceklerdir. Ve orada
giysileri ipektir. |
|
88 |
50 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlar için bir bağışlanma ve
bol bir rızık vardır. |
|
88 |
56 |
O
gün mülk ve yönetim Allah'ındır. Aralarında O,
hüküm verecektir. İman edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlar, nimetlerle dolu
cennetlerde olacaklardır. |
|
92 |
11 |
Onlara,
"Yeryüzünde bozgun çıkarmayın" dendiğinde,
"Tam tersine, bizler barış
ve esenlik getirenleriz" demişlerdir. |
|
92 |
25 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik değerler üretenlere şunu müjdele:
Kendileri için, altlarından ırmaklar akan
cennetler olacaktır. Onlardaki herhangi bir
meyveden bir rızık olarak her
nasiplendirildiklerinde, şöyle dileyeceklerdir:
"İşte bu, daha önce rızıklandırıldığımız
şey!" Bu rızık onlara buna benzer şekilde
verilmişti. Onlar için orada tertemiz eşler de
vardır. Ve onlar orada sürekli kalacaklardır. |
|
92 |
62 |
Şu
bir gerçek ki, iman edenlerden, Yahudilerden, Hıristiyanlardan,
Sâbiîlerden Allah'a ve âhiret gününe inanıp barışa
ve hayra yönelik iş yapanların, Rableri katında
kendilerine has ödülleri olacaktır. Korku yoktur
onlar için, tasalanmayacaklardır onlar. |
|
92 |
82 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlar ise cennetin dostudurlar.
Onlar da onun içinde sürekli kalacaklardır. |
|
92 |
130 |
Öz
benliğini beyinsizliğe itenden başka kim, İbrahim'in
milletinden yüz çevirir? Yemin olsun ki biz onu dünyada
seçip yüceltmiştik. Ve o, âhirette de barış
ve iyilik sevenlerden biri olacaktır elbette... |
|
92 |
208 |
Ey
iman sahipleri! Hepiniz toptan barış
içine girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin.
Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. |
|
92 |
220 |
Dünya
ve âhiret hakkında... Sana yetimlerden de
soruyorlar. De ki: "Onları, işe yarar hale
getimek kendileri için daha hayırlıdır. Eğer
onlarla bir arada yaşarsanız, onlar sizin kardeşlerinizdir."
Allah, bozguncuyu barışseverden
ayırmasını bilir. Eğer Allah dileseydi, sizi
zora sürerdi. Allah, tüm onurların sahibi, tüm
hikmetlerin sahibidir. |
|
92 |
224 |
İyilik
etmenize, takvaya sarılmanıza, insanlar arasında barışı
kurmanıza engel yapmak üzere Allah'ı
yeminlerinize siper haline getirmeyin. Allah, her şeyi
duyar, her şeyi bilir. |
|
92 |
228 |
Boşanmış
kadınların kendi başlarına üç âdet ve
temizlenme süresi beklerler. Eğer Allah'a ve âhiret
gününe inanmakta iseler, Allah'ın onların
rahimlerinde yarattığını saklamaları
kendilerine helal olmaz. Kocaları, bu süre içinde
herhangi bir şekilde barışmak
isterlerse eşlerini geri almaya herkesten daha çok
hak sahibidirler. Kadınlar, örfe uygun biçimde,
sorumluluklarına benzer hakları da vardır.
Erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı
vardır. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. |
|
92 |
277 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik değerler üreten, namazı kılan, zekâtı
verenler için Rableri katında kendilerine özgü
ödülleri vardır. Korku yoktur onlar için.
Tasalanmayacaklardır onlar... |
|
93 |
1 |
Sana
harp ganimetlerini sorarlar. De ki: "Onlar
Allah ve Resul içindir. O halde Allah'tan korkun ve
aranızda barış
ve esenliği kurun. Ve eğer müminler iseniz
Allah'a ve O'nun Resulü'ne itaat edin!" |
|
93 |
61 |
Eğer
barışa eğilim
gösterirlerse sen de buna yanaş ve Allah'a tevekkül
et. Çünkü O, en iyi işitenin, en iyi bilenin ta
kendisidir. |
|
94 |
19 |
Allah
katında din İslam'dır/barış
ve esenlik için Allah'a teslim olmaktır. Kitap
verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra,
aralarındaki kıskançlık/doymazlık/azgınlık/denge
noktasından sapma/yalancılık/zulüm/kibir/zinakârlık
yüzünden ihtilafa düştü. Kim Allah'ın
ayetlerine nankörlük ederse, Allah, hesabı çabucak
görecektir. |
|
94 |
39 |
Zekeriyya
mihrapta durmuş namaz kılarken, melekler ona şöyle
çağırmıştı: "Allah sana, Allah'tan bir
kelimeyi doğrulayıcı bir efendi; nefsine egemen
bir benlik, hayır ve barışı
sevenlerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdeliyor." |
|
94 |
46 |
"Beşikte
ve yetişkin çağında insanlarla konuşacaktır.
Barışa ve hayra yönelik iş yapanlardandır." |
|
94 |
57 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlara gelince, Allah onlara ödüllerini
tam olarak verecektir. Allah zalimleri sevmez. |
|
94 |
114 |
Allah'a
ve âhiret gününe inanırlar, iyilik ve güzelliği
belirlenmiş olana özendirirler, kötülük ve çirkinliği
belirlenmiş olandan sakındırırlar. Hayır işlerde
yarışırcasına koşarlar. İşte bunlar hayra ve barışa
yönelik hizmet üretenlerdendir. |
|
97 |
71 |
Ki
Allah amellerinizi hayra ve barışa
yarayışlı kılsın, günahlarınızı affetsin.
Allah'a ve O'nun resulüne itaat eden, büyük bir
başarıyı elde etmiştir. |
|
98 |
35 |
Eğer
karı-kocanın aralarının açılmasından endişe
ederseniz, bir hakem erkek tarafından, bir hakem de
kadın tarafından gönderin. Bunlar, barıştırmak
isterlerse Allah, kadınla erkeğin aralarını düzeltmede
onları başarılı kılacaktır. Allah Alîm'dir,
her şeyi bilir; Habîr'dir, her şeyden haberdardır. |
|
98 |
57 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlara gelince, onları altından
ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Hep orada
kalacaklardır, sonsuza dek. Orada kendileri için
tertemiz eşler de olacaktır. Ve onları, en güzel
biçimde serinleten bir gölgeye kavuşturacağız. |
|
98 |
62 |
Peki,
nasıl oluyor da ellerinin hazırladıkları yüzünden
başlarına bir musibet çöktüğünde, sana gelip,
"Biz sadece iyilik yapmak, barıştırmak
istedik!" diye Allah'a yeminler ediyorlar! |
|
98 |
69 |
Allah'a
ve resule itaat eden kişilere gelince, bunlar,
Allah'ın kendilerine nimet verdikleriyle
beraberdirler. Peygamberlerle, hak dostlarıyla, şehitlerle,
hayır ve barışı
sevenlerle. Ne güzel dosttur bunlar! |
|
98 |
90 |
Ancak
sizinle aralarında antlaşma olan bir topluma sığınanlarla,
kendi toplumlarıyla yahut sizinle savaşma
konusunda yürekleri yetersiz kalıp da size
gelenlere dokunmayın. Allah dileseydi onları
elbette sizin üstünüze salardı, onlar da sizinle
mutlaka savaşırlardı. O halde, sizden uzak durur,
sizinle savaşmaz, size barış
eli uzatırlarsa, artık Allah size, üzerlerine
gitmek için bir yol vermemiştir. |
|
98 |
91 |
Diğer
bazılarını da bulacaksınız ki, hem sizden emin
olmak hem de kendi toplumlarından emin olmak
isterler. Ama fitneyle yüz yüze getirildiklerinde
başaşağı içine dalarlar. Bunlar sizden uzak
durmazlar, sizinle barışa
gitmezler ve ellerini sizden çekmezlerse onları
yakalayın, tuttuğunuz yerde öldürün. İşte böylelerinin
üstüne gitmeniz için size açık bir izin ve
kuvvet verilmiştir. |
|
98 |
94 |
Ey
iman edenler! Allah yolunda gaza için dolaştığınızda,
iyice anlayıp dinleyin de size selam verene/barış
teklifi sunana "Sen mümin değilsin!"
demeyin. İğreti hayatın menfaatine göz
dikiyorsunuz ama Allah katında çok ganimetler vardır.
Önceden siz de öyle idiniz ama Allah size lütufta
bulundu. O halde, iyice araştırın, anlayın
dinleyin. Çünkü Allah, yapmakta olduklarınızdan
haberdardır. |
|
98 |
114 |
Onların
fısıldaşmalarının çoğunda hayır yoktur.
Ancak, bir sadakaya, bir iyiliğe ve insanlar arasında
bir barıştırmaya
özendiren başka. Kim böyle bir şeyi Allah'ın hoşnutluğunu
kazanmak niyetiyle yaparsa biz ona yakında çok büyük
bir ödül vereceğiz. |
|
98 |
122 |
İnanıp
hayra ve barışa
yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar
akan cennetlere sokacağız. Sonsuza değin
kalacaklardır orada. Allah'ın şaşmaz vaadidir
bu. Söz söyleme bakımından Allah'tan daha doğru
ve tutarlı kim olabilir? |
|
98 |
124 |
Erkek
veya kadın, inanmış olarak hayra ve barışa
yönelik işler yapanlar cennete gireceklerdir. Ve
zerre kadar zulme uğratılmayacaklardır. |
|
98 |
128 |
Eğer
bir kadın kocasının sadakatsızliğinden, yahut
kendisine sırt çevirmesinden endişe ederse aralarını
bir barış girişimiyle
düzeltmelerinde kendileri için bir sakınca
yoktur. Ve barış
hep hayırdır. Nefisler, cimrilik ve doymazlığa
hazır hale getirilmiştir. Güzel davranır, sakınıp
korunursanız Allah, yapmakta olduklarınızdan
haberdar olacaktır. |
|
98 |
129 |
Tutkunluk
derecesinde isteseniz de kadınlar arasında adaleti
sağlamaya asla güç yetiremezsiniz. O halde tam
bir eğilimle bir yana yönelip de öbürünü askıdaymış
gibi bırakmayın. Barışı esas alıp sakınırsanız,
Allah çok affedici, çok merhametli olacaktır. |
|
98 |
173 |
Bunun
ardından da inanıp hayra ve barışa
yönelik işler yapanların ödüllerini tam verecek
ve lütfundan onlara fazlalıklar da bağışlayacaktır.
Kulluktan çekinip büyüklük taslayanlara gelince,
onlara korkunç bir azapla azap edecektir. Böyleleri,
kendileri için Allah'tan başka ne bir dost
bulacaklardır ne de bir yardımcı. |
|
99 |
2 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlar ve Muhammed'e indirilene
-ki o onların Rablerinden bir haktır- inanmış
olanlara gelince, Allah onların çirkin davranışlarını
örtmüş ve gönüllerini barışa
yöneltmiştir. |
|
99 |
5 |
Onları
doğruya ve güzele kılavuzlayacak ve kalplerini barışa
yöneltecektir. |
|
99 |
12 |
Şu
bir gerçek ki Allah, iman edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar
akan cennetlere koyacaktır. Küfre sapanlarsa zevk
edip eğlenmeye bakarlar; davarların yediği gibi
yer-içerler. Varacakları yer ateştir onların. |
|
100 |
11 |
Bir
elçi indirmiştir ki, iman edip hayra ve barışa
yönelik işler sergileyenleri, karanlıklardan nura
çıkarmak için Allah'ın ayetlerini açık-seçik
okur. Allah'a inanıp hayra ve barışa
yönelik işler yapanları Allah, altlarından ırmaklar
akan cennetlere/bahçelere koyacaktır. Onlar orada
sonsuza dek kalıcıdır. Allah böylesi için rızkı
gerçekten güzelleştirmiştir. |
|
101 |
7 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik fiiller sergileyenlere gelince, işte
onlardır yaratılmışların en hayırlısı. |
|
102 |
55 |
Allah;
sizin, iman edip hayra ve barışa
yönelik iyilikler yapanlarınıza şu vaatte
bulunmuştur: Onlardan öncekileri halef kıldığı
gibi onları da yeryüzünde mutlaka halef kılacak.
Onlar için beğenip seçtiği dinlerini yine onlar
için güç kaynağı yapacak, onları korkularının
arkasından mutlaka güvene ulaştıracak. Bana
kulluk/ibadet edecekler, hiçbir şeyi bana ortak koşmayacaklar.
Bundan sonra nankörlük edenlerse, yoldan sapanların
ta kendileridir. |
|
103 |
10 |
Sizden
birine ölüm gelip de, "Ey Rabbim, yakın bir
süreye kadar beni geciktirseydin de içtenliğimi
belgelemek için birşeyler vererek iyilik ve barış
sevenler olsaydım!" demesinden önce, size rızık
olarak verdiklerimizden dağıtın. |
|
105 |
9 |
Müminlerden
iki zümre çarpışırlarsa, onların aralarında
hemen barışı
kurun! Eğer onlardan biri öteki aleyhine sınır
tanımazlık edip saldırırsa, azgınlık edenle,
Allah'ın emrine dönünceye kadar savaşın. Eğer
vazgeçerse, yine ikisi arasını adalet ve dürüstlükle
sulh edin. Kuşkusuz, Allah adalette titiz
davrananları sever. |
|
105 |
10 |
Şu
bir gerçek ki, müminler sadece kardeştirler. O
halde kardeşleriniz arasında barışı
sağlayın ve Allah'tan sakının ki, size merhamet
edilebilsin. |
|
106 |
4 |
Eğer
ikiniz, ey hanımlar, Allah'a tövbe ederseniz ne
iyi, çünkü kalpleriniz kaydı; yok eğer
Peygamber'e karşı dayanışmaya girerseniz hiç kuşkusuz
bizzat Allah, onun destekçisidir. Cebrail'le iman
sahiplerinin barışçıları
da. Bütün bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar. |
|
106 |
10 |
Allah,
küfre sapanlarla ilgili olarak Nûh'un karısı ile
Lût'un karısını örnek verdi. Bu ikisi, kullarımızdan
iki barışçı
kulun nikâhı altında idiler, onlara hıyanet
ettiler de eşleri, Allah'tan onlara gelecek olanı
hiçbir şeyle geri çeviremediler. Şöyle dendi
onlara: "Girin ateşe diğer gireceklerle
birlikte!" |
|
107 |
9 |
"Toplanma
günü" için sizi bir araya getirdiği gün,
karşılıklı aldatış ve aldanışların ortaya
çıktığı gündür. Kim Allah'a iman eder, barışa
ve hayra yönelik iş yaparsa Allah onun çirkinliklerini
örter ve kendisini altından nehirler akan bahçelere,
içlerinde sürekli kalmak üzere yerleştirir. İşte
büyük başarı budur. |
|
109 |
29 |
Muhammed,
Allah'ın resulüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara
karşı çok çetin, kendi aralarında çok
merhametlidirler. Sen onları rükû eder, secdeye
kapanır halde görürsün. Allah'tan bir lütuf ve
hoşnutluk ister dururlar. Görünüşlerine
gelince, yüzlerinde secde eseri/izi vardır. Bu
onların Tevrat'taki nitelikleri. İncil'deki
nitelikleri de şöyle: Tıpkı bir ekin ki filizini
çıkarmış, o filizi kuvvetlendirmiş. Filiz kalınlaştı,
gövdesi üzerine dikildi. Ziraatçıları da
imrendirir/hayran bırakır bu ekin. Allah böyle
yapar ki, onlar sayesinde, inkâr edenleri öfkelendirsin.
Allah onlardan iman edip hayra ve barışa
yönelik işlen yapanlara bir bağışlanma ve büyük
bir ödül vaat etmiştir. |
|
110 |
9 |
Allah,
inanıp hayra ve barışa
yönelik işler yapanlara vaatte bulunmuştur: Onlar
için bir bağışlanma ve büyük bir ödül vardır. |
|
110 |
16 |
Allah,
rızasına uyanları o Kitap'la esenlik ve barış
yollarına iletir ve onları kendi izniyle karanlıklardan
aydınlığa çıkarıp şaşmayan ve sapmayan dosdoğru
yola kılavuzlar. |
|
110 |
69 |
Şu
bir gerçek ki, iman edenler, Yahudiler, Sâbiîler
ve Hıristiyanlardan Allah'a ve âhiret gününe
inanıp hayra ve barışa
yönelik iş yapanlar için korku yoktur.
Tasalanmayacaklardır onlar. |
|
110 |
84 |
"Rabbimizin
bizi barışseverler
arasına koymasını umup dururken, Allah'a ve
Hak'tan bize gelene neden inanmayacakmışız?" |
|
110 |
93 |
İman
edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlara; bundan böyle korunup
iman ederek iyi işler yaptıkları, sonra takvaya
sarılıp imanda kemale erdikleri, sonra bir mertebe
daha korunup güzellikler sergiledikleri takdirde,
daha önce tatmış olduklarından ötürü hiçbir
günah yoktur. Allah, güzel düşünüp güzel
davrananları sever. |
|
113 |
75 |
İçlerinden
bazıları da Allah'a şöyle ant içti: "Eğer
Allah, lütfundan bize verirse, elbette sadaka dağıtacağız
ve elbette iyilik ve barış
için çalışanlardan olacağız." |
|
113 |
120 |
Medine
halkına ve çevrelerindeki Bedevî Araplara, Allah
resulünden geri kalmaları ve onu bırakıp da
kendi canlarının derdine düşmeleri yakışmaz.
Çünkü Allah yolunda uğrayacakları bir susuzluk,
bir yorgunluk, bir açlık, kâfirleri öfkelendirmek
üzere bir yere ayak basmaları, düşmana karşı
herhangi bir başarı kazanmaları durumunda
kendileri için, barışa
yönelik iyi bir amel mutlaka yazılacaktır. Allah,
güzel düşünüp güzel davrananların ödülünü
yitirmez. |
|
hedefler
saçılmış / bulutlar darmadağın |
|
|