|
Tanzimat dönemi,
Sultan Abdülmecid zamanında, sadrazam Mustafa Reşit Paşanın ısrarlı mücadeleleri
sonucunda hazırlanıp ve gene kendisi tarafından 3 Kasım 1839 günü okunan
“Tanzimat Fermanı (Gülhane Hatt-ı Hümayûnu)” ile başlayıp, I.
Meşrutiyet’in ilânına (1876) kadar süren dönemi kapsamaktadır.
Tanzimat Fermanı ilân edildiği
şartlar içerisinde ele alındığı zaman, genel olarak devletin idarî, malî, adlî
gibi çeşitli yönlerde ve kurumlarında yapılması gerekli görülen yenilik
hareketlerini ifade eder. Ancak yapılması düşünülen ıslahatlar, çok
azınlıkta kalan bürokratların dışında, halkın genel kabulünü görmemiştir.
Bunun başlıca sebebi olarak,
Tanzimat Fermanı’nın sosyal yapının gelişmesi sonucu ortaya çıkan veya daha açık
bir ifadeyle, millî tepkinin bir ürünü olmaktan çok, dış tesirlerin telkin ve
tavsiye ettiği bir ıslahat teşebbüsü olmasından (Hazır,1991:230) kaynaklandığı
gösterilmektedir.
Tanzimat Fermanında, eğitimle
ilgili bir kelimeye dahi yer verilmemiştir. Ancak devlet adamları, eğitimin
önemini kavramışlar, bunu uygulamada da göstermişlerdir. Ahmet Cevdet Paşa’nın
belirttiğine göre, Reşit Paşa ve arkadaşlarının amacı, örgün ve
yaygın eğitim yoluyla, başka bir deyişle okullar açarak ve halk
eğitimini gerçekleştirerek, Devleti Avrupa’nın yeni Usûllerine göre tanzim
etmekti (Akyüz,1991:389).
Ülkemizde çeşitli kademelerdeki
eğitim kurumlarının geliştirilmesiyle ilgili çalışmalar ve kültür
faaliyetlerinin daha iyi bir şekilde düzenlenmesi ve yürütülmesi, 1857 yılında
Maârif Nezareti’nin kurulmasıyla başlamıştır.
Bu Nezaret’in merkez
teşkilâtı ile bağlı kuruluşların işleyiş düzenini sağlayan kanunlar, irade-i
seniyyeler, nizamnameler, kararnameler, yönetmelikler ve
programların önemli bir kısmı, yine bu dönemde hazırlanmış ve yürürlüğe
konmuştur (Özalp,1982).
Bu
dönemdeki
eğitimin hukukî temelleri,
şu başlıklar altında ele alınabilir.
|
|