Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü
Resim Anasanat Dalı / bir numaralı atölye çalışmaları

SSA Resim Dersi
ÇALIŞMA RAPORU

Ana Sayfa + Belgelik Sergileri  + H62 Yayınları

 



S i d a r   B a k i

2006-2007 Dönemi
SSA Resim Dersi 3. sınıf Heykel grubu



ÖNSÖZ

 

            2005-06 ve 2006-07 eğitim dönemlerinde bir numaralı atölyede yapmış olduğum çalışmalarımı yazınsal biçimde açıklamaya çalışacağım. Bu nedenle dönemsel bir rapor özelliği taşıyacak. Açıklama raporumu hazırlarken yararlandığım sözlü ve yazılı kaynaklar bu raporla birleşerek ileride yapacağım çalışmalarım doğrultusunda oluşturacağım dönemsel raporlarıma katkı sağlayacaktır. Eğitimimde sadece resimsel anlamda değil düşünsel anlamda da katkıları olan ve bu raporu oluşturmamı sağlayan hocam H.Avni Öztopçu’ya teşekkür ederim.
 

Sidar BAKİ
15 Ağustos 2007

 

GİRİŞ

 

            Biz daima kendi kendimizi etkin kılma ihtiyacı içindeyiz.(1) Bu etkinlik, özü bakımından, bir istem etkinliğidir.(2) Bu özümüzün temel ihtiyacıdır.(3)

            Lisans dönemindeki çalışmalarımda akademik değerlerin öngördüğü teknik dille yaptığım çalışmalar için bana ait kesinleşmiş bir üsluptan bahsedemeyeceğim. Ancak bu çalışmalar bundan sonraki işlerimin habercisi niteliğindedir. Resimlerimde sanat tarihindeki teknik veriler (özellikle barok dönem) özgün bir dil yakalama çabası içerisindeyken yol gösterici oldu. Resimsel öğeler ve anlatım araçları olarak (karşıtlıklar, ışık gölge, yön, yerleştirme renk ve konu) çalışmalarımı oluştururken dert edindiğim resimsel öğeler arasında yer aldı.


1  

 

2  

 

3  

 

AÇIKLAMA

 

          Bir numaralı atölyede başladığım resim yolculuğumun ilk meyveleri olan çalışmalarım denemek ten korkmadan, sorduğum sorular ve araştırmalar doğrultusunda oluşmaya başladı. Bu nedenle denemek isteği resimlerimdeki doğurganlığı artırmıştır. İşlerimin hemen hepsi tuval üzerine yağlı boyadan oluşuyor. Yani ’’malzeme olarak geleneksel malzemeyi kullandım’’.(5) Biçimsel açıdan bakarsak çalışmalarım dikdörtgen kare ince uzun tuvallerden meydana gelmekte. Tuvallerin boyutlarını belirlemede konu bazı çalışmalarımda etkili olmuştur.

Benim resimlerim Rönesans ve Barokta olduğu gibi çoğunlukla koyu renklidir. Çalışmalarımın bazıların da ise fon tamamen siyahtır. Böylece koyu bir fon üze rinde figürde kabartma etkisi yaratmak istedim (Resim1.2.ve3.) 

Koyu üzerine açık (açık aktif)‘’(6) Bu çalışmalar Rönesans ve Baroktan fon itibariyle ayrılacak ve bundan sonraki işlerimin değişkenliği içerisinde belirginleşecektir. Derinlik etkisinde ışık gölgenin rolü vardır.

4  

5  

6  

 

          ‘’Karşıtlık, yer ya da zaman içinde yan yana bulunan duyum sal uyartılarda nicel ya da nitel bir karşı olma etkisi biçimin de tanımlanır. Karşıtlık, birbirinin varlığını belirler, biri sırf öteki var olduğu için vardır.’’(7)

            Resimlerimin çoğunda ışık gölge kullanımına başvurdum. Işık ve gölgenin resimlerimdeki aktifliği ile çalışmalarımı ışık gölge karşıtlığının yarattığı görsel gerilme’’(8) yi sağlayacak şekilde kullandım.(Resim 4.5.6.)  Bu karşıtlığı resimlerimde değişik biçimlerde derecelendirmeye çalıştım. Böylece ışık gölge kullanımı yolu ile resimlerimdeki figürlerin manevi ve maddi yanını kuvvetlendirerek vurgulamayı sağladım.

            Işık; oluşturulan kompozisyonla birlikte yerini bulur. Dolayısıyla ışığın yeri geliş açısı işlerimde değişkenlik gösterir. Işığın kaynağı bellidir; ışık, bazen bir lambadan bazen de mum ışığından kaynaklanır. Bazı resimlerimdeyse ışığın kaynağını göremeyiz ama onun bir mum ya da lambadan geldiğini hissederiz. Bu yolla resimde esrarlı bir atmosfer sağlamaya çalıştım.

 

          ‘’16.yy renk seçimi ve birlikleriyle, yani renklerin karşılıklı salt karşıtlıklar halinde birbirleriyle dengede bulunduğu bir ahenkle ortaya çıkar. Klasik sanatın ilkelerine göre renk şeklin hizmetindedir ve sadece, Leonardo ‘nun dediği gibi ayrıntılarda değil tümde böyledir; bir bütün olarak gördüğü zaman resmi, renkler aracıyla,   nesnel kısımlarına bölünür. Kompozisyonun kavrana bilir hale gelmesini sağlayan da gene renk vurgularıdır.

             Barok, renkten, maddi varlıkları açıklama ve belli etme görevi tamamıyla alındıktan sonra ortaya çıkar. Vurgulu tekrenklilik sadece bir geçiş devresini temsil eder. Çok geçmeden hem vurgulu, hem de renkli olmanın pekâlâ mümkün olabileceği anlaşıldı; böylelikle yer yer renklerin etkileri öylesine güçlendirildi ki bunlar, yoğun renkli noktalar haline gelerek, ışık pırıltılarının eşi bir etkiyle, 17.yy resmine yeni bir çehre verdiler. (H.Wölfflin)(9)

 

7  

8  

 

Renk olarak sınırlı palet kullandım.  Kahverengi, siyah, sarı, kırmızı, yeşil ve mavi kompozisyonlarımda tercih ettiğim renklerdir. Bu renklerin tercihinde 16.yy olduğu gibi, konuda anlatılan durumun niteliğine biçime uygunluğu etkili olmuştur. Işık gölgede olduğu gibi renklerde de derinlik etkisi vermek istedim. Bunu da renkleri yer yer güçlendirip hafifleterek verdim.(Resim. 7.8)

‘’Rengin, tür ve doymuşluk karşıtlıkları zayıflatılarak maddi varlıkları açıklama ve belli etme görevi rengin değerine bırakılabilir. Ortaya vurgulu tek renklilik çıkar.’’(10) tek renklilik etkisi veren çalışmalarımda rengin açık ya da koyu değerlerinin aktifliği değişkenlik gösterir.  Çalışmalarımın çoğunda koyu tonlar hakimdir ancak son birkaç çalışmam renk olarak faklıdır. Buda resimsel dil anlamında arayışta olduğumun bir göstergesidir.

9  

10 

11 
 

  Resimlerimde renk karşıtlı açık koyu karşıtlığı dışında yön karşıtlığı da vardır.

           ‘’Bu yön karşıtlığı, düşey ve yatayın karşıtlığıdır.(11) Mekân içerisindeki figür ve nesnelerin durumu rastlantı sonucu değildir. Renkleri tonları tuvalde bulundukları yerleri dereceleri birbirleriyle olan ilişkileri düşünsel anlamda tuval yüzeyine aktardım. Bu şekilde nesneler figürler birbirlerini tamamlar şekilde tuval yüzeyinde kendilerini var edebilmişlerdir.

             Tuval üzerindeki nesneler ve figürlerin durumu renk, ışık gölge. Yatay ve dikeyler sessiz ve durağan olan konularıma hareketlilik katmıştır.(Resim.7.5.3)

Bir bakıma konuya bağlı olan resimsel elemanlar durağan olan konuya da hareketlilik sağlıyor.
            
Resimlerimin konusunu, mutfak, yumurta, insan mekân, ölüm yaşam, mezarlıklar tren istasyonları, damlar tercih ettiğim konuları oluşturmaktadır.Resimlerimde ölüm kavramını bazen direk bazen de dolaylı yoldan hissettirmeye çalışıyorum. Yalnızlık, durağanlık terk edilmişlik ölüm hissini verdiğim temalar arasında yer alır. Her ölüm yitirilmiş olan yaşamı anlatır. Bu anlamda yaşamla karşıtlığını bulur.

 

 

 

 

Ö  n  e    Ç  ı  k  a  n  l  a  r
 

 



MAYDANOZ ve YUMURTA

            Lisans döneminde yapmış olduğum ilk işlerimden biridir. Obje olarak yumurta ve maydanozdan oluşmaktadır. Renk türü olarak kırmızı, yeşil ve siyah kullandım. Açık koyu ve tür karşıtlığının denendiği ilk çalışmamdır. Resmin üst bölümünde koyunun hakim olması öne doğru yerini karşıtı açıklığın aktifliğine bırakması kompozisyona derinlik hissini vermektedir.

            Yumurtayı tuvalin sol tarafına alma isteği bakanı tuvalin sağından kopararak bakışı sürekli resmin soluna kaydırmaktaydı; bu nedenle ikinci bir biçimsel elmana ihtiyaç duydum. Maydanozu tuval düzlemine alarak bu sorunu çözmeyi denedim.

            Sonuç başarılıydı maydanozun yumurtanın üzerinden kıvrılarak resmin sağına doğru olan hareketi ile yumurtanın arkasından kıvrılan maydanoz ile bakışın tekrar yumurtaya çevrilmesini sağlayarak gözün tuvalde dolaşmasını amaçladım. (Gözün resim üzerinde şiirsel bir gezintiye çıkmasını istedim.) Maydanozun yaprakları ve yumurtaların gölgesiyle çalışmama hareket ve ritim katmaya çalıştım.

 




MUTFAK
 

            "Yumurta ve maydanoz" çalışmasında olduğu gibi renk Seçimi ve karşıtlık olarak bu çalışmam benzer özelikler göstermektedir. Ancak bu çalışmamda ışık soldan gelmekte gölgeler sağda yoğunlaşmaktadır.

            Bu işimde de objelerin nasıl konumlanması gerektiği üzerinde durdum. Hiçbir obje rastlantısal bir şekilde konumlandırılmamış objelerin yeri mekânla olan ilişkisi verilmek istenen resimsel anlatım doğrultusun da belirlenmiştir. Musluk tencere ve lavabonun kadrajın dışına çıkmasıyla hem mekânı genişletmek hem de hareketsel olarak resimde uyumu sağlamak istedim. Bunu yaparak izleyicinin bakışlarının resimde belli bir uyum içerisinde dolaşmasını sağladım.

           Kaşık süzgeç ve bulaşık sepetini resimde bakışımızın tuvalin dışına çıkmayacak şekilde engelleyici birer unsur olarak yerleştirdim musluğun altında ki bulaşık süngeri ve bezle çalışmamda maddesel karşıtlığı vurgulamak istedim. Derinliği ise açık, koyunun ve objelerin yerleşimiyle vermeyi denedim.

 


 

MEZARLIK

 

            Anlatımın da resimde yer aldığı gözükür.  Mezarlık resmini yanık kahve ve tonlarıyla vermeye çalışarak ölümün insan üzerinde yarattığı ruhsal gerilimi artırmayı amaçladım.

             Ölüm hissini mezar taşları dışında çevresindeki bitkiler ve atmosferde de yansıtarak resimde bütünlük sağlamaya çalıştım. Mezar taşları bitkiler dikey duvarlar ise yatay olarak resimde yön karşıtlığını vurgular.

           Yön karşıtlığı dışında açık koyu karşıtlığı rengin değer karşıtlığı da resimde aktiftir. Yatay ve dikeylerin konumu renk perspektifinin ve biçimlerin uzaklaştıkça belirginsizleşmesi. Kompozisyona derinlik etkisi vermiştir.

              Mezar taşlarının sıralanışı ve bitkilerin durumu resimde ritmi sağlamaktadır. Boyanın tuval üzerine sulu boya gibi inceltilerek uygulanması resmin diğerlerinden ayıran bir özelliğini yansıt maktadır.




 

  İÇ MEKÂN

 

            Dış dünyanın nesnel varlığını iç gerçekçi bir anlatımla vermeyi denedim. Fiziksel ve ruhsal özellikleri vurgulama yoluna giderek resmin izleyici ile ilişki içerisine girmesini amaçladım.

             Işık gölge karşıtlığı resimde yarattığı görsel gerilimi ile aktif roldeyken. Duvar kâğıdı, masa, yatak, yatayı temsil ederken figür, lamba, perdedeki gölgeler dikeylikleriyle yön karşıtlığını resimde vurgular.

             Işığın kaynağı belirtilmiştir. Işık ve gölge kompozisyonda hareketi ve ritmi vurgulayacak şekilde dağılmıştır. Kitabın lambanın figürün perdenin ve ışığın konumu resimde hareketsel uyumu verecek şekilde düşünülmüştür. Duvar kâğıdı ve battaniyenin üzerindeki şekillerle motif etkisinin resimde yer almasını istedim. Resmi kadrajın dışına çıkarma isteği bu çalışmamda da belirgindir.
 

 

SANAT ZOR BİR SÜREÇTİR

 

               ‘’Kendi bağlamında sanat zorlu bir süreçtir. Sabrı, araştırmayı, deneylere girişmeyi, hayal kırıklığını, ideal sonuca duyulan özlemi yoksunluğu,’’işte buldum’’ denilen anı, bir imajın peşinden tutkuyla koşturmayı, bilinmeyen sevgiliyi bulma halini, bulunduğu anda o olmadığını, serap görmeyi, deliliği, öfkeyi, sevinci ve insana ait hallerin hepsini gerektirir.(4)
 

 


 

A L I N T I L A R

(1)  Wilhem Worringer, Soyutlama ve Einfühlung Çev. ismail Tunalı 2. baskı Remzi Kitabevi, İstanbul, 1983, s.14

(2)  Aynı kitap, s.13

(3)  Aynı kitap, s.14

(4)  Cey sanat, Plastik Sanatlar Dergisi, 04/1, s.48

(5)  Mine Y.Terner, Yanılsama ve Gerçek Mimar Sinan Üniversitesi S.B.E .Resim ASD Yüksek Lisans Çalışma Raporu s.3

(6)  H.Avni Öztopçu, 95/96 Ders Notları, H62 Ekim 2005 s.23

(7)  H.Avni Öztopçu, Kurgusal Mekan Mimar Sinan Üniversitesi S.B.E Resim ASD Sanatta Yeterlik Açıklama Raporu s.5

(8)  Norbert Lynton Modern Sanatın Öyküsü Çev: Cevat Çapan ve  Sadi Öziş İstanbul, Remzi Kitabevi 2004s10

(9)  Heinrich Wölfflin’den alıntı (H. Avni Öztopçu, 95/96 Ders Notları H62 Ekim 2005 s.23)

(10) H. Avni Öztopçu. Kurgusal Mekan; Mimar Sinan Üniversitesi S.B.E Resim ASD Sanatta Yeterlik Açıklama Raporu s.6

(11) Aynı Rapor s.9
 

 

Y A R A R L A N I L A N   K A Y N A K L A R

BERGER, John: Görme Biçimleri, Metis Yayınları 1986

GOMBRICH, E.H: Sanatın Öyküsü (Çev.: Bedrettin Cömert) Remzi Kitabevi 2004

MENGÜŞOĞLU, Takyettin: Felsefeye Giriş, Remzi  Kitabevi

ÖZTOPÇU, H.Avni: 95/96 ders notları, H62 Yayınları Ekim 2005

ÖZTOPÇU, H.Avni: Kurgusal Mekan, H62 Yayınları 1989

SCHELER, Max: İnsanın Kosmostaki yeri,(Çev:Tomris Mengüşoğlu) İstanbul matbaası 1968

TERNER, Y. Mine: Yanılsama ve Gerçek. Mimar Sinan Üniversitesi S.B.E. Resim ASD Yüksek Lisans Çalışma Raporu

WORRINGER, Wilhelm
: Soyutlama ve Einfühlung, (Çev:İ.TUNALI) Remzi Kitabevi

WÖLFFLİN, Heinrich: Sanat Tarihinin Temel Kavramları (Çev: Hayrullah Örs)

H62 YAYINLARI,
OCAK 2008 FİKİRTEPE-İSTANBUL