dB 9. sayı / nisan 2001

Ana Sayfa + dB Yazılar Listesi + Künye  

 
Gezegensel Bilinç


İlhan Selçuk
 
Cumhuriyet, 28 haziran 2000

 

Nedir 'gezegensel bilinç?..'

Küremizi bir bütün olarak kucaklayabilmek, bize en uzak coğrafyada kök veren ağacı ve yaşayan insanı düşünebilmektir.

Ya küreselleşme?..

'Küreselleşme' nin insancıl derdi yok; 'globalizasyonda' dünyayı ekonomik açıdan tek pazara çevirmek güdüsünün hırsı ağır basıyor.

Ne var ki bilimsel ve teknolojik devrim, yeryuvarlağını avucumuzun içine sığdırabilecek ölçeğe indirgedikçe, insanlığın yazgısı da birleşiyor.

Sonuçta geleceğin dünyasında yoksulla zenginin alınyazısı özdeşleşiyor.

***

Küreselleşme bir olgu.

Ancak bu olgu eleştirel aklın terazisinde tartılınca, ortaya acı bir gerçek çıkıyor; kapitalizmin doruklarından tüm insanlığa dayatılan 'ekonomik model' gezegenimizde yoksullarla zenginlerin arasındaki uçurumu derinleştirdikçe kaygılar büyüyor.

Cumhuriyet'in dünkü sayısında 'Birleşmiş Milletler İkinci Sosyal Zirvesi' manşetti. (Hiçbir Türk gazetesinde bu olaya ilişkin tek satır göremedim). İlki 1995'te 117 hükümet ve devlet başkanıyla Kopenhag'da gerçekleştirilen zirvenin ikincisi Cenevre'de yapılıyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan , açılışta yaptığı konuşmada dedi ki:

''- Kalıcı bir ekonomik kalkınmanın önkoşulu insana yatırım yapmaktır.''

İki zirve arasındaki beş yılda, dünyadaki yoksulların sayısının yüzde 20 arttığı vurgulandı; demek ki 'Küreseleşme' nin içeriğinde insanlığın belası ve uygarlığın ayıbı sosyal adaletsizliği derinleştiren bir öz var; kapitalizmin sosyalizmle iyileştirilmesini gerektiren yapısı, teknolojik devrimle ortadan kalkmıyor.

***

Yine dünkü gazeteler bilimsel bir büyük atılımın haberini veriyorlardı: İnsanın gen haritasının yüzde 97'si çözülmüştü.

ABD Başkanı Bill Clinton ve İngiltere Başbakanı Tony Blair , olayı ''tarihin en büyük buluşlarında biri'' diye duyurdular.

Ufukların ötesinde ne var?..

Bilim ve teknoloji ilerlemenin, aydınlanmanın, mutluluğun araçları olagelmişler; gezegenimizde yaşayan canlıların yazgısını saptamışlardır.

Ne var ki tarih boyunca bilimin, sömürünün yoğunlaştığı odakların çevresinde geliştiği de bir gerçek değil mi?..

Eskiden zengin saraylar beslerdi bilimlerle sanatları...

İnsanın gen haritasının çözümünü iki Anglosakson liderin dünyaya duyurması rastlantı değil...

***

Ancak insanın gen haritasını çözecek ölçekte bir bilimsel atılımı gerçekleştiren insanlığın haritasında, yoksulların sayısının 5 yılda yüzde 20 çoğalması çağımızda katlanılamayacak bir çelişkidir.

Dünyamız durduk yerde durmuyor..

Dünyamız bir gezegen..

Yalnız mekândaki değil, zamandaki seyir defterine de tarih düşülüyor; insanlığın genlerinde adaletsizliğe karşı savaşım tüm tarihi kapsıyor.

Ancak yalnız üretmeyi değil, paylaşımı da öğrenen insan mutlu olabilir; ''Sömürüsüz bir uygarlık'' yaratmak zorundayız.

Gezegensel bilinç dediğimiz budur.