EĞİTİM, BİREY VE DEĞİŞİM

 

Makale - Sempozyum - Araştırma - Panel                                              Yard. Doç. Dr. Etem Levent

 
 

Eğitimde Amaç 

Eğitim, bireye bilgi, beceri, alışkanlık ve tavırlar kazandırma etkinliğidir. Başka bir deyişle eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla plânlı ve programlı olarak istenilen değişmeyi meydana getirme sürecidir (Ertürk,1972). Eğitim, bireysel ve sosyo-kültürel olgulara ilişkin değişkenlerin etkileşimidir. Bu etkileşimin sonunda, kişinin amaçları, bilgisi, davranışları, dilek düzeyi ve ahlâk ölçüleri gelişir. Eğitim etkileşim yoluyla gerçekleştiğinden, öğrenci ve grubu, öğretmen-öğrenci, öğrenci-sosyal çevre, öğrenci-fiziksel çevre vb. arasındaki etkileşimler üzerinde durulması gerekir.bir

Eğitim bilimcileri eğitimin davranış değiştirme yönünü vurgulamaktadırlar. Preston, Taba, Bloom gibi eğitimciler, genellikle eğitimin öğrenci davranışlarında değişiklik oluşturan bir süreç olduğunda birleşmektedirler.

Varış, eğitimin tarihî gelişimini göz önüne alarak, eğitimi kişilik, zekâ, ilgi ve yaşantılar gibi kuvvetlerin etkileşmesi olarak açıklamakta, bu etkileşim sonucunda kişinin amaçları, bilgileri, davranışları, idealleri ve ahlâkî ölçülerinin değiştiğini ifade etmektedir (Fidan,1984 ).

Eğitimde amaç, bireyin kendini gerçekleştirmesine imkân hazırlayarak insan ilişkilerini, ekonomik etkinliğini ve vatandaşlık sorumluluğunu geliştirmektir (Varış ve arkadaşları, 1991:26).

Pestalozzi’ye göre eğitim, çocuğun “güç ve yetiler”inin doğal ve ahlâkî bir şekilde geliştirilmesidir. Pestalozzi’nin çocuğun “yetenek ve yetilerini geliştirme” amacına karşı Herbart, zihni, yetilere ayıran görüşü reddetti. Rousseau’nun topluma karşı olan görüşüne de katılmayan Herbart’a göre eğitimin amacı, çocuğun mevcut sosyal düzene uyumudur. Önemli olan kişinin yalnızca bilgi edinmesi değil, fakat aynı zamanda karakter ve sosyal ahlâk bakımından da gelişmesidir. Herbart eğitimin amacını, erdem/fazilet sözcüğü ile açıklamıştır (Varış ve arkadaşları, 1991:162-163).

Aldous Huxley ise “eğitimin, gençlerin özgürlük, adalet ve barış doğrultusunda insan olmalarını sağlamak” olduğunu kaydetmiştir. George Kerschensteiner, eğitimin amacında vatandaşlığı ön plâna çıkararak, “Eğitimin amacı, karakter formasyonu olduğuna göre, en iyi okul, karakter geliştiren okuldur. Karakter ise, yalnızca etkinlik yoluyla gelişir.” demiştir (Varış ve arkadaşları, 1991:167). 

Bu durumda eğitimin amacı, bilgi ve beceriyle donatılmış, sağlam ve iyi karakterli bireyler yetiştirmektir, denilebilir. Bunu sağlayan kurumların başında da okul gelmektedir.