Demokrasi ve Eğitim
Demokrasi, yönetim şekli, yaşam
felsefesi ve yaşayış biçimi arasındaki etkileşimden oluşur.
Demokratik yaşayış ve felsefenin temelinde, birey olarak insan haysiyetine
saygı gösterme ve insan kişiliğinin değerine inanma vardır.
Demokratikleşme sürecinin belli başlı ilkeleri şöyle ifade edilebilir:
. Her bireye yeteneklerini
geliştirme imkânı sağlamak,
. Her bireyin toplumda
güçleri ve ilgilerine uygun düşen işleri yapması için gerekli şartları
hazırlamak,
. Her bireyin tuttuğu işin
karşılığını hakkaniyetle almasını imkânlı kılmak,
. Her bireyin toplumsal
uygulamayı kendi gücünde etkileyebilmesine fırsat verecek düzen oluşturmak (Ertürk,1981).
Dikkat edilirse bu amaçların arka
plânında, fırsat eşitliği ve özgürlük gibi temel demokrasi
ilkeleri bulunmaktadır.
Demokratik eğitim sisteminin en
önemli özelliği, insan tabiatına uygun (Bloom,1979) bir “öğretim ortamı”na
yer vermesidir. Bu ortamda kişi, serbestçe bilgi ve yeteneklerini
geliştirebilmekte, doğal ve sosyal olayların kanunlarını keşfetmeye ve anlamaya
imkân bulabilmektedir. Böylece kişi, bilimsel araştırma, fikir ve teşebbüs
hürriyetlerini, çeşitli alternatifler karşısında istediği şekilde
kullanabilmektedir.
Ancak demokrasi, fikir ve
kavram anarşisinin hüküm sürdüğü, fertler arasında ülkü ve gaye birliğinin
olmadığı, devletin ve devlet kurumlarının hedef alındığı bir ortam değildir.
Demokrasilerde, kişi haklarına ve hukuka saygı temel prensiptir.
Toplumsal her hareket, yasallığını hukuktan almaktadır. Fakat baskıcı
ideolojinin hüküm sürdüğü toplumlarda durum farklıdır. Bu toplumlarda, insanın
temel hak ve hürriyetleri yerine, insana rağmen, insan için ideoloji ve
ideolojinin ilkeleri egemendir. Bu tür ideolojinin emrinde olan bilim de,
bilimsellik yaftası giymiş bir mahkûm gibidir.
|