|
Ders
Kitapları
Merkezce hazırlanan öğretim
programlarının açıklama ve değerlendirilmesi, resmen yazılan ya da
yazdırılan ders kitapları aracılığı ile yapılmaktadır. Çoğu zaman tek kitap
uygulaması görülmektedir. Öğretmen bu tek kitabı öğretmekle görevli ve
sorumludur.
Bu durumda öğretmen, değişik
metot ve teknikler uygulayamaz; konusu ile ilgili başka kitaplara
müracaat ederek ders anlatamaz ve karşılaştırma yapamaz. Dolayısıyla öğretmenin
kendisini yenilemesi, yeteneklerini ortaya koyması söz konusu değildir. O,
elindeki ders kitaplarına göre kurulmuş âdeta bir makine, bir
hoparlör yerindedir. Böylece onun, kitap dışı sentez ve
analiz yapma kabiliyetinin olmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu yaklaşım tarzı, aslında
öğretmene, öğretmenin bilgisine güvensizliğin bir sonucudur. Elindeki kitap,
mutlak doğrunun ifadesi sayılmıştır. Onu eleştirmek, mümkün değildir. Çünkü
yazarın ya da yazarların her şeyin doğrusunu düşündükleri ve yazdıkları, baştan
kabul ve ilân edildiğinden, bu mantığa göre, başka kaynak eserlere başvurmanın
gereksiz olduğu da açıklanmış olmaktadır.
Eğer hazırlanan kitapta t e o r i l
e r, eleştirisiz ve alternatifsiz olarak anlatılıyor veya Psikoloji,
sadece Freud’e; Sosyoloji, Durkheim’a; Felsefe A. Comte gibi,
belli görüşteki kuramcılara dayandırılıyor ve bunların karşılarında yer alan
farklı fikir ve ekol sahibi bilim adamlarının görüşleri yazılmıyor ya da güçsüz
ve etkisiz bir biçimde veriliyorsa, bilimin ve bilimsel çalışmanın,
objektiflik, realite (gerçeklik), açıklık ve
dürüstlük gibi en önemli prensipleri ihlâl ediliyor demektir.
Bu şekilde içerik ve
yöntemde yapılan bir yanlışlık, okullarda yıllarca okutulacak, onunla ilgili
sorular sorulacak ve bilmeyenler sınıfta kalacaktır. Bu da bilim adına
yapılacak ve adına da eğitim denilecektir!
Düşüncenin serbestçe söylenmediği,
bilimsel çalışmanın özgür bir ortamda yapılmadığı, dolayısıyla bilimsel
veri ve bulguların objektif olarak değerlendirilmediği zamanlarda, mutlaka
ortada bir gizlilik ve çarpık bir zihniyetin var olduğu düşünülür.
Bunun da, bilim ve demokrasi ilkelerine ters düştüğü, ilerleme ve gelişmeye
engel olduğu çok açıktır.
|
|